top of page

Belediye Şirketlerinde Dikkate Alınması Gerekli İzin Türü: Yeni İş Arama İzni


BELEDİYE ŞİRKETLERİNDE DİKKATE ALINMASI GEREKLİ İZİN TÜRÜ: YENİ İŞ ARAMA İZNİ



Dr. Süleyman Ruhi AYDEMİR

Ticaret Başmüfettişi/Bağımsız Denetçi


ÖZET: Belediye şirketleri, hukuki statüleri itibariyle özel şirketlerdir. Buralarda çalışan işçiler, iş güvenceleri bakımından 4857 Sayılı İş Kanununa tabidirler. İşveren tarafından, belirsiz süreli iş sözleşmesi işverenin ya da işçinin iradesi ile sona erecek ve yakın bir zamanda işsiz kalarak ücret gelirinden yoksun kalacak olan işçiye, en az ihbar süreleri boyunca ve günde iki saatten az olmamak üzere çalışılan günler için iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapılmadan yeni bir iş bulması için verilen izin olan yeni iş arama izni ile ilgili detaylara bu çalışmada yer verilmektedir.


Anahtar Kelimeler: İşveren, İşçi, İzin, İş Kanunu


GİRİŞ


İş hukukumuzda işçi ile işveren arasındaki iş sözleşmesinin sona ermesi; “fesih ile sona erdirme” ve “fesih dışı sona erdirme” yöntemi olmak üzere iki türlüdür. Uygulamada en çok karşılaşılan fesih şekli, bildirimli fesihtir ve yeni iş arama izni hakkı ile ilgili düzenlemeler esas olarak iş sözleşmesinin süreli fesih ile sona erdirilmesi halinde uygulama alanı bulur.


Yeni iş arama izninin verilmesi işverenin yükümlülükleri arasındadır. İş sözleşmesinin bildirimli fesih ile sona erdirildiği durumlarda, sözleşmeyi sona erdirmek isteyen taraf ister işçi isterse işveren olsun, sözleşme tarafları işçinin kıdemine göre hesaplanacak ihbar süresi boyunca iş ilişkisine devam etmekle yükümlüdürler. Ancak, bildirim süresi içinde işyerinde çalışmak zorunda kalan işçinin aynı zamanda yeni bir iş araması oldukça güçtür. 


Özellikle emek arzının emek talebine göre yüksek olduğu ülkemizde işveren için elverişli bir ortam bulunsa da, işçi için bildirim süresinde hem çalışıp hem de yeni iş bulabilmesi kolay değildir. İşçinin yeni iş bulmasını kolaylaştırmak, bildirim süresi sonunda işsiz kalmasını önlemek amacıyla, işçiye “yeni iş arama izni” kullanma imkanı getirilmiştir.


A-  YENİ İŞ ARAMA İZNİ NEDİR?

Yeni iş arama izni; işveren tarafından, belirsiz süreli iş sözleşmesi işverenin ya da işçinin iradesi ile sona erecek ve yakın bir zamanda işsiz kalarak ücret gelirinden yoksun kalacak olan işçiye, en az ihbar süreleri boyunca ve günde iki saatten az olmamak üzere çalışılan günler için iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapılmadan yeni bir iş bulması için verilen izindir.


Belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışan işçinin iş sözleşmesinin feshinde işçiye tanınması gereken bildirim süresi işçiyi, fesihten sonraki hayata hazırlamak için önemlidir. Bildirim süresi sonunda işten ayrılacağını bilen işçi, bu süre içinde bir başka iş arayarak bir başka iş yerinde yeniden çalışabilmek için girişimlerde bulunabilecektir. Ancak bu süre içinde iş görme borcunu eksiksiz yerine getirmesi gereken işçinin, yeni iş aramasının güçlükleri de ortadadır. Bu nedenle yasa koyucu, bildirim süresi içinde işverence işçiye yeni iş araması için izin verilmesini öngören düzenlemeye gitmiştir.


İş Kanunu’nun “Yeni İş Arama İzni” başlıklı 27. maddesinde, Kanun’un 17. maddesinde yer alan ihbar süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatleri içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır; işveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir, işveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.


Sözleşme ile iki saatlik sürenin artırılması, örneğin günde 3 veya 4 saat gibi belirlenmesi, bunların birleştirilmesiyle bulunacak toplu iş arama izin süresinin işçi yararına değiştirilmesi mümkün bulunmaktadır.


İş Kanunu’nun “Süreli Fesih” başlıklı 17. maddesinde, belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa belirli bir süre önce bildirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Yeni iş arama izni bildirim süresi içindeki iş günlerinde kullandırılacağı için sadece günlük iş arama süresinin artırılması değil, sözleşmeler ile bildirim sürelerinin uzatılması da işçinin yararlanacağı iş arama izin süresinin arttırılmasında etkili olacaktır. Yargıtay’ca belirtildiği üzere bildirim süresi sözleşme ile arttırıldığında “iş arama izni artırılmış ihbar önellerine göre kullandırılmalıdır.


ÖRNEĞİN: İki yıldır süren sözleşmesini feshedeceğini işverene bildiren işçiye, çalışmaya devam edeceği bildirim süresi olan altı hafta (kırk iki gün) boyunca her gün, çalışma saatleri içinde iki saat yeni iş arama izni kullandırılmalıdır. İşçi isterse bu ikişer saatlik izinleri işten ayrılacağı tarihten önceki günlere denk gelecek şekilde toplu olarak da kullanabilir. Yeni iş arama iznini toplu hâlde kullanan işçinin sözleşmesi, bir daha iş yerine gelmeyecek olsa bile, bu toplu iznin başladığı tarihte değil, yine bildirim süresi olan altı hafta sonunda sona ermiş sayılır.


Bu izin işçiye iş araması için verilir. Bildirim süresi sona ermeden yeni bir iş bulan işçi kalan izin süresini kullanamaz. Aynı nedenle, yeni bir iş bulduğu için sözleşmeyi fesheden yani zaten iş bulmuş olan işçi de yeni iş arama izni kullanamaz.

Yeni iş arama izni kullandırılmayan işçi, iş sözleşmesini, çalışma şartlarının uygulanmaması haklı nedenine dayanarak bildirim süresinin bitmesini beklemeden derhâl feshedebilir. Çünkü bildirim sürelerinde de iş sözleşmesi aynen devam etmekte, işverenin ve işçinin karşılıklı hak ve sorumlulukları sürmektedir. Bu durumda artık süreli fesih değil, derhâl fesih söz konusudur. Ayrıca yeni iş arama izni verilmeyip çalıştırıldığı için bu sürelere ait ücretini de yüzde yüz zamlı olarak isteyebilir.


B- YENİ İŞ ARAMA İZNİ NASIL KULLANILIR?

1- Genel Olarak

Yeni iş arama izni, İş Kanunu mad. 27/1’de belirtildiği üzere iki şekilde kullanılabilir:

  1. Bildirim süresinin işlemeye başladığı günden son güne kadar her iş günü, günde en az iki saat olarak (günlük kullanım).

  2. Her iş gününe ait izin süreleri birleştirilerek toplu şekilde.


İşçi, toplu izin kullanma isteğini zamanında bildirmezse (fesih bildirimini işverene bildirdiği ya da işverenden öğrendiği gün ya da en geç ertesi gün)  toplu izin kullanma hakkını yitirir. İş arama iznini topluca kullanma hakkı işçiye tanınmış olup işveren izin hakkının topluca kullanılmasını talep edemez. İşçi, toplu izin kullanma isteğini sözlü veya yazılı olarak bildirebilir. Ancak uyuşmazlık hâlinde, böyle bir bildirimde bulunduğunu işçi ispatlamak zorunda olduğu için yazılı yapması ispat açısından kolaylık sağlar. 


İşçinin yeni iş arama iznini bildirim süresinde ve gün içinde kullanması söz konusu olduğunda bunun zamanının belirlenmesi taraflar yönünden önemlidir. Kanun madde 27/1’de iki saatten az olmamak üzere “iş saatleri içinde” yeni iş arama izni verileceği öngörülmüş fakat iznin iş saatlerinde hangi zamana rastlatılacağı açıkça gösterilmemiştir. İşçinin çalıştırıldığı günlerde iznin hangi zamana rastlatılacağı konusunda, asıl olan işverenin bunu belirlemesidir. Kanun, işvereni sözü edilen şekilde izin vermekle yükümlü tutarken iznin kullanılma zamanının da onun tarafından yönetim hakkına dayanarak belirleyeceği kabul edilmiştir. Bu açıdan işçi, iş saatleri içinde iznini kullanacağı zaman yönünden istekte bulunabilir. İşverenle anlaşmak suretiyle iznin, işe başlamadan, ara dinlenmesinden sonra veya işin bitiminden önceki zamana rastlatılması mümkündür. 


İşveren işçinin isteğini dikkate almaz veya almamakta direnirse, işin yürütülmesi yönünden hiçbir sakınca olmadığı hâlde iş bulma olanaklarını gözetmeksizin kendi belirlediği zamanda kullanılmasında ısrar ederse işçi bu nedenle hizmet akdini derhâl feshedebilir. 


İşçi, iznini kullanma zamanı için bir istekte bulunmadığında işverenin yükümlülüğünün ortadan kalktığı sonucu çıkarılamayacağı gibi kullanma zamanını belirleme yönünden işverenin tamamen serbest kalacağı da ileri sürülemez. Böyle bir durumda işveren, işçinin özel isteği dışında yine onun kolayca iş bulma olanaklarını göz önünde tutacaktır. Görüldüğü üzere işçi, yeni iş arama iznini her iş gününde kullanacaksa bunun zamanını kendisi tayin edemez. 


İşverene haber vermeden veya izne ayrılacak zaman belirlenmeden kendiliğinden İş Kanunu mad. 27/1’de öngörülen en az iki saatlik süreyi kullanmak yoluna gidemez, aksi hâlde belirtilen şekilde izin kullanarak işe gelmeme İş Kanunu mad. 25/II-g kapsamına giren bir devamsızlık oluşturur ve sözleşmenin işveren tarafından derhâl feshi için haklı bir sebep sayılır. 


İşçinin yeni iş arama izninden faydalanması için “talepte bulunması” şart değildir. İş Kanunu 27‘nci maddesi hükümlerine göre işçi, talepte bulunmasa bile işveren bunu vermek zorundadır. 


2- Hafta Tatili, Bayram Tatili ve Genel Tatil Günlerinde 

İşveren yeni iş arama iznini, maddede yer alan “iş saatleri içinde” ifadesiyle gösterildiği üzere işçinin çalıştırıldığı günlerde vermekle yükümlüdür, tatil günleri için böyle bir yükümlülüğü yoktur. Yargıtay, bir kararında konuyu açık olarak ortaya koymuştur: “Yeni iş arama izni, işçinin ihbar süresi içinde çalıştırıldığı günler için geçerli olur. İşçinin hafta tatili, bayram ve genel tatil izinlerini kullandığı günler için iş arama izni verme zorunluluğu bulunmamaktadır.


Çalışılmayan günler için iş arama izni verilmesi gerekmediğine göre bu günler için ayrıca iş arama izni ücretine hak kazanılamaz. İşçiye iş arama izinlerinin toplu olarak kullandırılması gerektiğinde çalışılan iş günleri için iki saatten az olmamak üzere hesaplama yapılır ve işçinin iş arama iznini kullanacağı süre belirlenerek sonuca gidilir. 


İş günü sayılmayan günlerde iş arama iznine gerek yoktur. İşçinin bu tür tatil günlerinde, imkân bulduğu oranda serbestçe iş arayabilmesi için işverenin iznine ihtiyacı yoktur. 


3- İhbar Süresi İçinde

İş arama izniyle işçinin yeni bir iş bulma ihtiyacının karşılanması amaçlanmaktadır. Bu amaca yönelik olarak kanunda işveren, “işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini vermekle yükümlü tutulduğu için” iş bulduğu için iş sözleşmesini fesheden işçi bu haktan yararlanamaz. İşçi, iş aramaya başladıktan bir süre sonra iş bulduğu ve yeni işveren ile anlaşma sağlandığında bundan sonra aynı amaca yönelik olarak izin kullanması söz konusu olamaz. İş bulduğu hâlde bunu gizleyerek iş aramak nedeniyle izin alan işçi sadakat borcuna aykırı davranmış olur ve işveren iş sözleşmesini İş Kanunu mad. 25/II uyarınca derhâl feshedebilir. 


ÖRNEĞİN: Çalıştığı iş yerinden 14.10.2013 tarihinde ayrılacağını beyan eden ve iki haftalık ihbar süresine uyacağını 30.09.2013 tarihinde işverenine ileten bir çalışanın, 29.09.2013 tarihinde başka bir işveren ile 15.10.2013 işe başlama tarihli ve noter onaylı bir iş sözleşmesi yaptığının eski işverenince öğrenilmesi durumunda bu işçi, eğer yeni iş arama izni kullanmış ise işverence bu işçiye bir çalışma karşılığı olmadan yeni bir iş bulması amacıyla ödenen iş arama izin ücreti geri alınabilir.


4- Kısmi Süreli İş Sözleşmelerinde

Belirsiz ve kısmi süreli bir iş sözleşmesinin feshinde, bildirim süreleri aynen uygulanacağı gibi bu süreler içinde iş arama izni kullandırılması yönünden de bir farklılık olmaz, işveren kısmi süreli çalışan işçiye de iş arama izni vermekle yükümlüdür.


Ancak aynen yıllık ücretli izinde olduğu üzere yeni iş arama izni de işçinin o iş yerinde çalıştığı iş sürelerinde verileceği için kısmi süreli olmanın özünden kaynaklanan bir farklılık ortaya çıkabilecektir. İşveren, işçiye serbest zamanı onun çalıştırıldığı “iş saatleri içinde” kullandırmakla yükümlü olup işçinin iş yerinde çalıştırıldığı zaman dışında, sözgelimi başka işverenin iş yerinde çalıştığı zaman için böyle bir talebi söz konusu olamaz. 


ÖRNEĞİN: Haftanın üç iş günü tam gün çalışan işçiye işveren, sadece belirtilen üç günde ikişer saat iş arama izni vermekle yükümlü olur; haftanın diğer günleri başka işverene bağlı olarak çalışmasa dahi, o günler içinde ücretinin ödendiği iş arama iznine hak kazanamaz. Buna karşılık iş yerinde haftada iki gün veya beş gün, günde üçer saat iş gören işçiye çalıştığı günlerdeki üçer saatlik süre içinde iki saat izin verildiğinde işveren yönünden geri kalan bir saatlik çalışmanın işin yürütümü ve veriminde aksaklık yaratabilecektir. Böyle bir durumda işçinin yeni iş arama iznini, Borçlar Kanunu dikkate alınarak toplu şekilde kullanması zorunlu hâle gelir ve işçinin bu uygulamayı reddetmesi iyi niyet kuralları ile bağdaşamaz. 


C- DİĞER ÖZELLİKLİ HUSUSLAR

1-Yeni İş Arama İzninin Kullandırıldığının İspatı

Belirsiz süreli iş sözleşmesi ister işçi isterse işveren tarafından süreli fesih yoluyla feshedilsin, yeni iş arama izninin kullanması şartları gerçekleşmişse kural olarak işverenin bunu kullandırması gerektiğinde de kullandırdığını ispat etmesi gerekir. İşveren bu yükümünü işçinin imzasını taşıyan ve iş arama izinlerinin kullanıldığı tarihi gösteren bir belgeyle yahut inandırıcı tanık ifadeleriyle yerine getirebilir.  Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da “davalı işveren yeni iş arama izinlerini kullandırdığını kanıtlayabilmiş değildir.” ifadesine yer vermek suretiyle bu yönde karar vermiştir.


Belirli Süreli ve Deneme Süreli İş Sözleşmelerinde Yeni İş Arama İzni ve Ücreti Var mıdır?

İş Kanunu’nun 27’nci maddesinde, “bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni iş bulması için gerekli iş arama iznini ….. vermeğe mecburdur.” denilmekle, iş arama izninin tarafların bildirim süresine göre fesih bildiriminde bulunarak sona erdirecekleri (süreli fesih) belirsiz süreli iş sözleşmeleri için öngörülmüştür. 


İş Kanunu’nun 15’inci maddesi gereğince deneme süresi içinde sözleşmenin tarafları olan işçi ve işveren, iş akdini ihbar bildirim sürelerine uymadan feshetme yetkisine sahip oldukları için deneme süreli iş sözleşmelerinde, deneme süresi içinde yapılan fesihlerde yeni iş arama izni uygulanmaz.


2- İş Akdinin Derhâl Feshi Durumlarında Yeni İş Arama İzni ve Ücreti.

İş akdinin, Kanun’un 24. ve 25’inci maddeleri çerçevesinde işçi ya da işveren tarafından haklı nedenlerle ve derhâl feshi durumunda da yeni iş arama izninin uygulanması mümkün değildir. Aynı şekilde bildirim süreleri içinde iş akdi haklı nedenle derhâl feshedilirse sözleşme ve yeni iş arama izni talep hakkı sona erer.


Yeni iş arama izni, bildirim süresi tanınarak yapılan fesihlerde söz konusu olur. Belirsiz süreli iş sözleşmesinin bildirim süresi tanınmaksızın derhâl feshinde böyle bir yükümlülük yoktur.


3- İhbar Süresine Ait Ücretin İşverence Peşin Ödenmesi Durumunda Yeni İş Arama İzni ve Ücreti

İş Kanunu’nun 17’nci maddesinde, “İşveren, bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.” denmiştir. İhbar ücretinin işverence peşin olarak ödenerek iş akdinin feshedildiği durumlarda iş ilişkisi o anda son bulduğu için yeni iş arama izni ücreti ayrıca işverenden talep edilemez. Yeni iş arama izni, bildirim süresi tanınarak yapılan fesihlerde söz konusu olur. Bildirim sürelerine ait ücretin veya ihbar tazminatının peşin ödendiği hâllerde yeni iş arama izni verilmesi gerekmez


4- Cumartesi Günü İçin Yeni İş Arama İzni ve Ücreti

Yargıtay’ın, iş arama izninin sadece çalışılan günler için söz konusu olabileceği içtihadından hareketle, yasa veya sözleşme gereği çalışılmayan cumartesi günlerinde de iş arama izninin verilmesi / kullandırılması beklenemez. 


ÖRNEĞİN: Haftada beş iş günü, günde 9 saat çalışılan bir iş yerinde, bir salı günü fesih bildirimi yapılmış ise sözleşmenin son bulacağı iki hafta sonraki salı gününe kadar araya ulusal bayram ve genel tatil günü girmemek kaydıyla 10 iş günü çalışılmış olacaktır. O hâlde işçinin yeni iş arama izni, günde en az iki saat üzerinden en az 20 saat olacaktır. Bu izni topluca kullanmak isteyen işçi, bildirim süresinin son iki günü işe gelmemek suretiyle günde 9 saatten 18 saatlik iznini kullanmış olacak, bir önceki iş günü ise (yani çalıştığı son cuma günü) 2 saat erken işten ayrılacak ve böylece 20 saatlik iznini topluca kullanmış olacaktır.


5- İşçinin İstifası Durumunda İşçiye Yeni İş Arama İzni Verilip Verilmemesi

Yeni iş arama iznine hak kazanılması açısından iş sözleşmesini işçinin ya da işverenin feshetmesinin bir önemi bulunmamaktadır. İşçi tarafından yapılan süreli fesihlerde de bu iznin verilmesi gerekir .  İş Kanunu 27’nci maddesinde, belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden taraf yönünden bir ayrım yapılmaksızın işçiye “bildirim süreleri içinde” yeni iş arama izni verileceği öngörülmüştür. 


6- Yeni İş Arama İzninin Günlük veya Toplu Olarak Kullanılıp Kullanılamaması

İşçi tarafından iznin günlük olarak kullanılmak istendiğine dair işçinin ıslak imzasını içeren bir dilekçe alınmalı.

İşçinin, günün hangi saatlerinde izni kullanmak istediğine dair işçinin ıslak imzasını içeren bir talep dilekçesi alınmalı, işverence izin talep edilen saat uygun ise dilekçeye bu ibare düşülmeli ve karşılıklı imzalanmalı; işverence farklı bir saat belirlenecek ise yazılı olarak nedenleri anlatılıp işçinin de belirlenen saati kabul ettiğine dair imzası alınmalı.

İzni günlük olarak kullanan işçinin günü gününe bu izni kullandığına dair imzası alınmalı.

İş yerinde kart basma, parmak izi ile takip sistemi vb. personel takip sistemleri varsa izni kullanan işçiye mutlaka izne çıkış ve dönüş saatlerinde bu sistemden giriş - çıkış yaptırılmalıdır.

Yeni iş arama izni toplu olarak kullanılmak istenirse, İşçiden, fesih bildiriminin yapıldığı gün ya da en geç ertesi gün tarihini ihtiva eden ve işçinin ıslak imzasını içeren iznin toplu kullanımına ilişkin talep dilekçesi alınmalı.

İşçinin ihbar bildirim süresine paralel olarak hesaplanacak toplam izin süresi kâğıt ortamına aktarılmalı ve işçiye nasıl hesaplandığı da anlatılarak onayı için imzalatılmalıdır.

D- YENİ İŞ ARAMA İZNİNİ KULLANDIRMAMANIN HUKUKİ SONUÇLARI 

Yeni iş arama iznini kullandırmamanın hukuki sonuçları 27. maddenin 2 ve 3. fıkralarında yer almaktadır. 2. fıkra hükmüne göre, “İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir.” 3. fıkrada ise, “İşveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder.” denmiştir. Uygulamada Yargıtay’ın kabulü de bu yöndedir. 


Ayrıca işveren, işçiye iş arama izni vermezse veya kanuna uygun kullandırmazsa işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir.


SONUÇ

Belediye şirketleri, hukuki statüleri itibariyle özel şirketlerdir. Buralarda çalışan işçiler, iş güvenceleri bakımından 4857 Sayılı İş Kanununa tabidirler.


İşçinin işsiz kalmasının öncesinde bu işsizlik süresini azaltabilmek ve yeni iş bulabilmesi için işçiye tanınmış bir hak olan ve işverenin yükümlülükleri arasında bulunan “yeni iş arama izni”, İş Kanunu'nun 27. maddesinde düzenlenmiştir.


Yeni iş arama izninin sadece belirsiz süreli iş sözleşmelerinin süreli feshi halinde ve yeni iş arama ihtiyacı bulunan işçiler açısından uygulanacağı belirtilmiştir. Bu çerçevede bildirim süreleri içindeki iş günleriyle sınırlı kalmak kaydıyla bizzat işverenin işçiye iş arama iznini iş saatleri içerisinde kullandırması öngörülmüştür. Kanun'da, iş arama izninin günde iki saatten az olamayacağı ve iznin kullanıldığı sürenin ücretinin de kesilemeyeceği açıkça düzenlenmiş; iznin her iş günü içinde veya toplu olarak kullanılabileceği belirtilmiştir.



























KAYNAKÇA


Aktay - Arıcı - Kaplan, İş Hukuku, Gazi Kitabevi, Ankara, 6. baskı, Mart 2013.

Ercan Akyiğit, İş Hukuku, Seçkin, 9. basım, Mart 2013.

Levent Akın, Tatil Günlerine İlişkin Yeni İş Arama İzni Ücreti, ÇEİS, 2011 Mayıs Karar İncelemesi, (Ayrıca 

Murat Şen, Yargıtay Kararları Işığında Süreli Fesihte Yeni İş Arama İzni, AÜEHFD, C. X, S. 1 – 2.

Münir Ekonomi, Yeni İş Arama İzni ve Uygulanması, Osman Güven Çankaya’ya Armağan, Kamu - İş, Ankara, 2010.

Sarper Süzek, İş Hukuku, Beta, İstanbul, Eylül 2012, 8. Baskı.

Süleyman Ruhi Aydemir, İşverenin El Kitabı, MKB yayınları, Aralık 2019.

Yargıtay 9. HD, 06.03.1978, E, 1978/2950, K, 78/3524.

Yargıtay 9. HD, 24.02.1984, E, 1984/1061, K, 1984/1908.

Yargıtay 9. HD, 27.06.1985, 4289/6849.

Yargıtay 9. HD, 23.3.2005, E, 2004/19515, K, 2005/9536.

Yargıtay 9. HD, 02.05.2007, 26618-13985.

Yargıtay 9. HD, 03.06.2008, 21628/13864 K.

Yargıtay 9. HD, 07.10.2008, E, 2007/27704, K, 2008/25951.

Yargıtay 9. HD, 28.10.2008, E, 2008/27533, K, 2008/29198.

Yargıtay 9. HD, 23.12.2008, E, 2008/42707, K. 2008/34977.

Yargıtay 9. HD, 27.01.2010, E, 2009/9-593, K, 2010/20.

Yargıtay 9. HD, 10.02.2009, E, 2009/804, K, 2009/2102.

Yargıtay 9. HD, 05.02.2010, 2008/14746 E, 2010/2360 K.

Yargıtay 9. HD, 11.03.2010, E, 2008/42568, K, 2010/6437.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 19.02.1982, E, 981/9-1203, K, 982/135.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.03.1983, E, 1975, K, 231.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 06.05.2009, E, 2009/9-96, K, 2009/174.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 27.01.2010, 9-593/20.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 01.06.2011, E, 2011/9-302, K, 2011/368.

16 görüntüleme0 yorum

Comentários


bottom of page