Belediyelerin Anayasal Bir Görev Olarak Spor Hizmetlerinin 7405 Sayılı Spor Kulüpleri ve Federasyonları Kanunu Çerçevesinde Değerlendirilmesi
- MİD Enstitü
- 6 Haz
- 8 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 Haz

Spor, bireysel ve toplumsal olarak göz ardı edilemeyecek derecede önemli bir aktivite alanıdır. Spor, özellikle fiziksel aktiviteye dayalı olan spor dallarında düzenli spor yapan bireyler üzerinde kasların güçlenmesi, kemik yoğunluğunun artması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve kalp sağlığını iyileştirici etkisi ile genel vücut sağlığı açısından ihmal edilemeyecek bir alandır. Günümüz yaşam pratiklerinin sonucu olarak önemli sağlık sorunları olan başta obezite ve diyabet olmak üzere kalp ve damar hastalıklarına yakalanmasını önleyecek koruyucu sağlık tedbirlerinin de başında gelmektedir. Spor, bireyler üzerinde sadece fiziksel değil, zihinsel sağlık açısından da büyük önem arz etmektedir. Spor endorfin salgıları yoluyla ruh halini iyileştirici, stres, kaygı ve depresyon gibi ruhsal sağlık sorunlarını azaltıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Spor, bireylerde odaklanma, konsantrasyon ve problem çözme becerilerini geliştirerek genel yaşam kalitesine katkı sağlamaktadır. Bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlıkları üzerinde katkısı ile birlikte düzenli spor yapmak, bireylerin disiplinli, azimli ve hedeflere ulaşma konusunda kararlı olmasına, yaşamlarını daha organize bir şekilde sürdürmelerine katkıda bulunmaktadır.
Sporun bireysel olduğu kadar toplumsal etkileri de yadsınamayacak derecede önemlidir. Özellikle günümüzde bilgi iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmelerin sonucu olarak toplumlarda yalnızlık, izolasyon gibi sosyalleşme sorunları artmış, bireylerin çevreleri ile iletişim kurma, sağlıklı ilişkiler geliştirme ve topluma uyumlu bir şekilde yaşama konusunda çeşitli problemler ortaya çıkmıştır. Spor bir yandan spor yapanları diğer yandan seyircileri bir araya getirerek sosyal etkileşimi artırarak sosyalleşmeye katkı sağlamaktadır.
Sporun bireysel ve toplumsal faydaları yanında iç ve dış politikada araç olarak kullanılabilmektedir. Uluslararası ilişkilerde yumuşak güç unsuru olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte Olimpiyat, dünya, kıta şampiyonaları veya farklı adlarla düzenlenen organizasyonlar yoluyla reklam, sponsorluk, müşterek bahis, bilet satışları, yayın hakları gibi doğrudan gelir kaynakları yanında, turizm yoluyla başta ulaşım, konaklama, yeme-içme, hizmet ve mal ihracatına yaptığı dolaylı katkılarla hemen hemen tüm sektörlerde ticaret hacmini arttırması sayesinde ekonomik bir faaliyet olarak ülkeler için katma değer üreten önemli bir sektör haline gelmiştir.
Bireysel, toplumsal faydaları yanında, siyasi ve ekonomik açıdan son derece önemli bir rol üstlenen spor alanına devletler kayıtsız kalamamış, müdahaleci bir yaklaşım sergilemişlerdir. Ülkemizde de Cumhuriyet tarihi boyunca devlet çeşitli mekanizmalarla spor alanında düzenleyici ve denetleyici olarak birçok rol üstlenmiştir. Anayasamızın Sosyal ve Ekonomik Haklar Başlığı altında Sporun Geliştirilmesi ve Tahkim başlığı altında 59’uncu maddesinde “Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur…” hükmüne yer vermiştir.
Anayasamızda sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler başlığı altında bireyler için bir hak ve devlet için bir ödev olarak düzenlendiği şekliyle devletin görevlerini yerine getirebilmesi için devlet, idare tanımı altında Anayasamızın 126 ve 127’nci maddelerinde Merkezi İdare ve Mahalli İdareler şeklinde örgütlenmiştir. Mahalli idareler de il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzelkişileri olarak tanımlanmıştır.
Anayasamızda devlete ödev olarak verilen her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirlerin alınması ve sporun kitlelere yayılmasının teşvik edilmesinde mahalli idareler içerisinde yönetsel ve bütçesel kapasite olarak en önemli unsurlar olan Büyükşehir Belediyesi ile Belediyeler ise asli sorumluluk sahibi aktörlerin başında gelmektedir.
5393 Sayılı Belediye Kanununun Belediyenin Görev ve Sorumlulukları başlıklı 14’üncü maddesinin b) fıkrasında “…Gerektiğinde, sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verir, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdî yardım yapar ve gerekli desteği sağlar, her türlü amatör spor karşılaşmaları düzenler, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla ödül verebilir…” hükmüne yer verilerek mahalli idare birimleri olarak belediyelerin anayasal görevlerinin detaylarına yer verilmiştir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus (amatör spor kulüplerine ayni ve nakdi yardım yapar….. amatör spor karşılaşmaları düzenler hükümleri) ile amatör ve profesyonel spor olarak ayrıma gidilmiş olmasıdır. Sporun gelişmesinde en önemli saç ayaklarından biri olan spor kulüplerine belediyelerce yapılacak ayni ve nakdi destekte amatör spor kulübü olmasının şart koşulduğu görülmektedir. Aynı doğrultuda amatör spor karşılaşmaları düzenleyebilecekleri hüküm altına alınarak profesyonel spor karşılaşmaları düzenleyerek harcama yapamayacakları sonucuna varılmaktadır. Yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrencilere, sporculara, teknik yöneticilere ve antrenörlere belediye meclisi kararıyla ödül verilebileceği belirtirken profesyonel-amatör sporcu ve antrenör ayrımına gitmeyerek profesyonel sporcuların da gerekli şartları sağlamak şartıyla meclis kararıyla ödüllendirilebileceği anlaşılmaktadır. Benzer şekilde Belediye Kanununun 37’nci maddesiyle Belediye Başkanının profesyonel spor kulüplerinin başkanlığını yapması yasaklanarak mefhumu muhalifi ile amatör spor kulüplerinde başkanlık yapılabileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
Belediye Kanunun 14’üncü maddesinin b) fıkrasında “…Belediyelerin birinci fıkranın (b) bendi uyarınca, sporu teşvik etmek amacıyla yapacakları nakdi yardım, bir önceki yıl genel bütçe vergi gelirlerinden belediyeleri için tahakkuk eden miktarın; büyükşehir belediyeleri için binde yedisini, diğer belediyeler için binde on ikisini geçemez….” hükmünü yer verilerek yapılacak nakdi yardımlara sınır getirilmiştir. Bütçe disiplini ve kaynak tahsisinin rasyonel olması için bir sınırlama getirilmesi makul bir düzenleme olmuştur.
7405 SAYILI SPOR KULÜPLERİ VE FEDERASYONLARI KANUNU VE BELEDİYELER
Uzun süreler Türkiye gündemini meşgul eden ve kamuoyunda spor kulüpleri kanunu olarak tartışılan kanun 22.04.2022 tarihinde 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Federasyonları Kanunu adı altında TBMM’de kabul edilerek 26.04.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Spor alanında önemli ve temel düzenlemelerden biri olan söz konusu kanunun Geçici 3’üncü maddesinde “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yürürlükte bulunan yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri; Bakanlık ve spor federasyonları tarafından çıkarılması öngörülen alt düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar geçerliliğini sürdürür.” hükmüne yer verilmiştir. Halihazırda söz konusu Kanununda öngörülen alt düzenlemelerin tamamı çıkarılmadığı için kanun tüm maddeleriyle birlikte yürürlüğe girmemiştir. Kanunun Yardım Şekilleri başlıklı 21’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında “Büyükşehir belediyesi, belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler, spor kulüplerinin ve spor anonim şirketlerinin profesyonel spor dallarına ve bunların profesyonel sporcularına her ne ad altında olursa olsun kaynak aktaramaz ve yardımda bulunamaz. 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (m) bendi bu hükmün kapsamı dışındadır.” hükmüne yer verilmiştir. Belediye Kanununun ilgili maddeleriyle uyumlu olarak spor kulüplerinin ve spor anonim şirketlerinin profesyonel spor dallarına kaynak aktarılmasına ve yardımda bulunulmasına yasak getirilmiştir. Bununla birlikte Belediye Kanununda Belediyelerin bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler açısından profesyonel spor kulüplerine kaynak aktarımında veya yardımda bulunulmasında herhangi bir yasaklayıcı hükme yer verilmemişken, 7405 sayılı yasa ile bu durum kesin olarak yasaklanmıştır.
Benzer şekilde Belediye Kanununda profesyonel sporculara kaynak aktarma veya yardımda bulunma hususunda herhangi bir yasaklayıcı hükme yer vermemişken 7405 sayılı Kanun ile Belediyelerin profesyonel sporculara kaynak aktarma ve yardımda bulunmasına kesin olarak yasak getirilmiştir. Kanunun ilgili madde gerekçesinde bu yasaklamanın kulüpler ve sporcular arasındaki haksız rekabetin önlenmesi amacıyla yapıldığı belirtilmiştir. Bu durumda belediyelerce sporculara yapılacak herhangi bir yardımda veya bunlara yönelik yapılacak herhangi bir hizmet nedeniyle kaynak aktarımında bulunulması durumunda sporcuların öncelikli olarak amatör veya profesyonel sporcu olup olmadıklarının araştırılması, buna göre kaynak aktarımında bulunulması veya yardımda bulunulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Belediyelerin Sayıştay denetimine tabi olduğu dikkate alındığında mali sorumlulukla karşı karşıya kalınmaması için yardımda bulunulacak sporcuların amatör veya profesyonel sporcu olup olmadıklarının tespitine ilişkin yol gösterici düzenleyici işlemlerin yapılması gerekmektedir. Özellikle ödemelerde tevsik edici belgelerin düzenlendiği Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde gerekli eklemelerin yapılması gerektiği, belediye yetkili birimlerinin de ileride mali sorumluluklarla karşı karşıya kalmamaları için gerekli iç kontrol tedbirlerini alması gerektiği anlaşılmaktadır.
Kanuni düzenlemeler teorik düzenlemeler olup mevzuatın gerçek olaylara uygulanması sırasında yorumlanmaya ihtiyaç duyduğu açıktır. Söz konusu yorumlar ve içtihatlar yargı kararlarıyla oluşmaktadır. Nitekim konumuzla ilgili Sayıştay Kararları incelendiğinde;
Bünyesinde amatör ve profesyonel spor dalları birlikte bulunan kulüplere, Belediyelerce yapılan nakdi yardımlar Sayıştay sorgusuna konu olmuştur. Tazminle sorumlu tutulan Belediye yetkililerinin kanun hükmünün dar yorumlanması suretiyle bir spor kulübünde profesyonel spor dalı bulunmasının kulübün amatörlüğüne engel olduğunun kabulünün mümkün olmadığı şeklinde savunma yapması karşılığında Sayıştay Başkanlığı Temyiz Kurulu 23.10.2019 tarihli ve 46756 tutanak nolu kararında; “…her ne kadar kanunların lafzı ve ruhuyla birlikte yorumlanması gerekse de idare hukukunda yorum dar tutulur. İdare hukukunda yetkisizlik esastır, kanunda açıkça belirtilmedikçe hiçbir yetki kullanılamaz. Bu durumda, kanun lafızlarının geniş yorumlanması, idari işlemleri - başta yetki unsuru olmak üzere- unsurları yönünden hukuka aykırı hale getirecektir. Nihai olarak kamu yararı elde edildiği ileri sürülerek kanunla verilmiş olmayan bir yetkinin kullanılması veya kanunda zaten belediyelere verilmiş olan bir görev ve sorumluluk alanında kanunda öngörülmemiş bir yöntemin kullanılması durumunda, -sonuçta kamuya yararlı bir sonuç elde edilse bile- idari işlem hukuka aykırı olacaktır. Kanun amatör spor kulüplerine yardım yapılmasına izin vermekte iken, amatör olmayan spor kulüplerine yardım yapılması ve bu yardımın zaten amatör alt dallara yapıldığı iddiası bu kapsam da değerlendirilmektedir…” şeklinde karar vermiştir. Sayıştay Temyiz Kurulunun ilgili kararından da anlaşıldığı üzere herhangi bir spor dalında profesyonel olarak faaliyet gösteren kulüplerin amatör dallarının da bulunması bu kulüplere yardım yapılması için yeterli görülmemiş, yapılan yardımlar kamu zararı kabul edilerek sorumlular tazminle sorumlu tutulmuştur.
Bununla birlikte Sayıştay Temyiz Kurulu 19.10.2022 tarihli ve 52380 tutanak nolu kararında; “…5393 ve 5216 sayılı Kanunların ilgili maddeleri doğrultusunda; belediyelerin gerektiğinde amatör spor kulüplerine yardım yapabileceği, bu yardımın yapılmasında kriter olarak kulüp bünyesindeki branşların değil, kulübün niteliğinin esas alınması gerektiği ve amatör bir spor kulübünün bünyesindeki bazı branşların profesyonel olarak faaliyet göstermesi dolayısıyla, söz konusu spor kulübünün amatör spor kulübü olmasına engel teşkil etmediği, dolayısıyla belediyelerin de bünyesinde profesyonel branşı/takımı olan bu spor kulüplerine de nakdi yardım yapabileceği anlaşılmaktadır.
İlgili mevzuat çerçevesinde amatör branşlar ağırlıklı olmak üzere birçok alanda faaliyette bulunan ve amatör bir kulüp olarak kurulan Amed Sportif Faaliyetler Kulübünün, bünyesindeki futbol branşına ait bir takımın profesyonel statüde faaliyet göstermesi adı geçen kulübün amatör spor kulübü niteliğini değiştirmemektedir…” denilerek daha önce ilgili dairece verilen kamu zararının tazminine ilişkin kararı bozarak önceki kararlarıyla çelişki oluşturacak şekilde karar verdiği anlaşılmaktır. Sayıştay Temyiz Kurulunun daha sonra vermiş olduğu kararlardan bünyesinde profesyonel spor dalları olan amatör spor kulüplerine nakdi yardım yapılabileceği yorumunun ağırlıklı olarak kabul gördüğü anlaşılmaktadır (Örnek; Temyiz Kurulunun 16.02.2022/51057 kararı).
Sayıştay 6. Dairenin 12.07.2024 tarihli 941 nolu kararında, Belediyelerce profesyonel kulübün kendisi ve taraftarları için araç kiralanmasına ilişkin harcamalar, kiralanan araçlara giydirme yaptırılması nedeniyle oluşan harcamalar ve bu araçlarla kulüp ve seyircilerin müsabakalara götürülmesi nedeniyle oluşan yakıt vb. harcamalar kamu zararı sayılarak sorumlularından tazmini yoluna gidilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Sayıştay Temyiz Kurulunun 11.01.2023 tarihli ve 52966 tutanak nolu kararında; profesyonel bir spor kulübüne destek sağlamak amacıyla Belediyece kombine bilet satın alınması kamu zararı sayılarak Belediye yetkililerinin sorumluluğuna gidilmiştir.
Sayıştay Temyiz Kurulunun 07.12.2022 tarihli ve 52549 tutanak nolu kararında; amatör spor kulübüne Kanunla belirlenen üst sınırı aşan tutarda nakdi bağış ve yardım yapılması sonucu kamu zararına sebebiyet verildiği tespiti yapılarak Belediye yetkililerinin sorumluluğuna gidilmiştir.
Sayıştay Temyiz Kurulunun 30.03.2022 tarihli ve 51490 tutanak nolu kararında; Belediyeye ait bazı taşınmazların spor kulübüne tahsis edilmesi 5393 Sayılı Belediye Kanunu ile 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunun ilgili maddelerine aykırı kabul ederek kamu zararına sebebiyet verildiği tespiti yapılarak Belediye yetkililerinin sorumluluğuna gidilmiştir.
SONUÇ:
Anayasamızda belirtildiği şekliyle; Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder. Devlet başarılı sporcuyu korur…” bu kapsamda Belediyelerde devletin yönetim organı olarak tanımlanan merkezi-mahalli idare içerisinde mahalli idare içerisinde yer alan Belediyelerde Anayasal bir görev olarak kanunun çizdiği sınırlar çerçevesinde gerektiğinde sporu teşvik etmek amacıyla gençlere spor malzemesi verme, amatör spor kulüplerine ayni ve nakdi yardımda bulunma, amatör spor karşılaşmaları düzenleme, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan öğrenci, sporcu, teknik yönetici ve antrenörlerin ödüllendirilmesiyle görevlendirilmiştir.
Sporun gelişmesinde en önemli saç ayaklarından biri olan spor kulüplerine belediyelerce yapılacak ayni ve nakdi destekte amatör spor kulübü olmasının şart koşulduğu görülmektedir.
Aynı doğrultuda amatör spor karşılaşmaları düzenleyebilecekleri hüküm altına alınarak profesyonel spor karşılaşmaları düzenleyerek harcama yapamayacakları sonucuna varılmaktadır.
Belediye Kanununda Belediyelerin bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler açısından profesyonel spor kulüplerine kaynak aktarımında veya yardımda bulunulmasında herhangi bir yasaklayıcı hükme yer verilmemişken, 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu ile bu durum kesin olarak yasaklanmıştır.
Belediye Kanununda profesyonel sporculara kaynak aktarma veya yardımda bulunma hususunda herhangi bir yasaklayıcı hükme yer vermemişken 7405 sayılı Kanun ile Belediyelerin profesyonel sporculara kaynak aktarma ve yardımda bulunmasına kesin olarak yasak getirilmiştir. Kanunun ilgili madde gerekçesinde bu yasaklamaların kulüpler ve sporcular arasındaki haksız rekabetin önlenmesi amacıyla yapıldığı belirtilmiştir.
Belediyelerin Sayıştay denetimine tabi olduğu dikkate alındığında mali sorumlulukla karşı karşıya kalınmaması için yardımda bulunulacak sporcuların amatör veya profesyonel sporcu olup olmadıklarının tespitine ilişkin yol gösterici düzenleyici işlemlerin yapılması gerekmektedir. Özellikle ödemelerde tevsik edici belgelerin düzenlendiği Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliğinde gerekli eklemelerin yapılması gerektiği, belediye yetkili birimlerinin de ileride mali sorumluluklarla karşı karşıya kalmamaları için gerekli iç kontrol tedbirlerini alması gerektiği anlaşılmaktadır.
Kanuni düzenlemeler teorik düzenlemeler olup mevzuatın gerçek olaylara uygulanması sırasında yorumlanmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Söz konusu yorumlar ve içtihatlar yargı kararları çerçevesinde oluşmaktadır. Sayıştay Daire ve Temyiz Kurulu kararlarında da zamanla yorum farklılıkları oluşmakta olup Belediye yetkili/sorumlu birimlerinin iş ve işlemlerinde kamu zararına sebebiyet verme nedeniyle mali sorumluluklarının oluşmaması için mevzuatla birlikte Sayıştay Kararlarını takip etmesi buna yönelik gerekli tedbirleri alması gerekmektedir.
Dr. İsmail GEDİKLİ
Emekli Baş Müfettiş
Comments