top of page

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na göre “ÖTENAZİ”


Hayvanları korunması ile ilgili çıkarılan ve 20 yıldır yürürlükte olan 5199 sayılı Kanunun gereklerinin yerine getirilmediği ve yakın zamanda da insanların karşı karşıya gelerek ve kutuplaşarak, özellikle ötanazi, yani ölme hakkı ve sağlıklı hayvanların, esasen sokakta yaşayan köpeklerin öldürülmelerine ilişkin yasal düzenleme tartışmasına girdikleri, öldürmeyi çözüm olarak görenler karşısında, bunun doğru, insani ve vicdani bir çözüm olmayıp, kısırlaştırma ve aşılama başta olmak üzere esaslı tedbirlerin alınmaması halinde, köpekleri öldürme veya itlaf gibi yöntemlerin kabul edilemeyeceğini söyledikleri, her iki tarafın iddia ve savunmalarını desteklemek amacıyla birçok toplantı ve gösteri düzenledikleri, internette paylaşımda bulundukları görülmüştür. Bu tartışmaların ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi 30.07.2024 kabul tarihli 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair  Kanunu kabul etmiştir. 7527 sayılı Kanun; toplam 17 maddeden ibaret olup, ilk 15 maddesi 5199 sayılı Kanunda değişiklikler öngörmektedir.  Kanun teklifi olarak Meclis Başkanlığına geldiği metinden, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda yapılan görüşmelerde ve oylamalarda önemli bir değişikliğe uğramıştır. Teklif metninin 5. maddesinin ötanazi ile ilgili ilk iki fıkrası ile 5199 sayılı Kanunun 13. maddesinde madde başlığı dahil bazı değişikliklere gidilmekle birlikte, bu hükümlerin kamuoyunun beklediği gibi sokak hayvanlarına ve köpeklerine dönük öldürme veya itlaf içermediği, en azından sebepsiz öldürmeyi kapsamadığı, zaten var olan bazı hükümleri, özellikle de 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 9. maddesini ve Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanan Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesini dikkate aldığı görülmektedir.

Ötenazi: Hayvanların özel eğitim görmüş kişiler tarafından insancıl yöntemlerle öldürülmesi anlamına gelir. Ötanazi "eu" iyi ve "thanatus" ölüm kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiş, iyi ölüm anlamına gelen Yunanca bir kelimedir. ötanazi” kavramının ağzı olup dili olmayan, irade ortaya koyamayıp içgüdüleri ile hareket eden köpeklere ve diğer hayvanlara seçme, yani tercih hakkı varmış gibi zorunlu hallerde bir hak olarak tanınmasının kabulü mümkün değildir. Gerek “ötanazi” ibaresinin ve gerekse 7527 sayılı Kanunun 5. maddesiyle 5199 sayılı Kanuna eklenen fıkrada yer alan “Bakımevine alınan köpeklerden; insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kabul edilemeyen,” ibaresinin, Anayasanın 2., 13., 19. ve 56. maddelerine aykırı olup olmayacağı, Yasanın bu hüküm yönünden Anayasaya aykırılık iddiasıyla açılan Anayasa Mahkemesine iptal davası neticesinde görülecektir.

Her ne kadar bir hayvanı, bir insanı, daha doğrusu bir canlıyı öldürmek; iyi ve güzel kelimeleri ile nitelendirilemese bile, değişik nedenlere bağlı olarak, bu uygulama hayvanlarda zorunlu hale geldiğinde, insancıl olarak yapılmalı, yani; hayvana en az ağrı ve stres yüklemelidir. (Gökmen, S., Pehlivan, A., & Aksoy, A. (2019):87) Tedavisi olmayan hastalık ve kontrol edilemeyen ağrı ile karşı karşıya kalındığında, hayvan sahibinin isteği ya da veteriner hekimin önerisi doğrultusunda ötanazi kararı alınır. Yasal düzenleme mecliste görüşülürken “Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Ötanazi sadece veteriner hekimler tarafından uygulanabilir ve sağlıklı bir hayvana uygulandığında katliamdan başka bir anlam taşımaz. Sağlıklı hayvanların ötanazisi ve itlafı veteriner hekimler açısından da etik, insani ve vicdani değildir, evrensel hekimlik değerleri ile de bağdaşmamaktadır. Veteriner hekimler olarak bizler bu yasa çıksa da ötanazi yapmayacağız.” Şeklinde açıklama yapmıştı.

5199 sayılı yasa ve uygulama yönetmeliğinde hayvanların ötenazisinin nasıl düzenlendiği konusu ele alınacaktır.

 5199 sayılı Hayvanları koruma kanununda “Hayvanların ötanazisi”  kapsamı nedir?


Kanunun 13. Maddesinde ötenazi sadece köpekler için öngörülmüştür.

Buna göre ;

 a) Hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında,

 b) Akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, 

c) Davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda,  (Bakımevine alınan köpeklerden; “insan ve hayvanların hayatı ile sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen” ibaresinden anlaşılması gerekenin ne olacağı ve bunun keyfi şekilde tatbike elverişli olduğu ileri sürülebilir.)

d) Tehlike arz eden hayvanlar, 7332 sayılı Kanun ile ihdas edilen HKK geçici m. 3’te Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasilerio ırkı köpekler ve bunların melezleri şeklinde geçici olarak belirlenmiştir.  Bu kapsamın Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılacak düzenlemeye kadar geçerli olduğu ifade edilerek kapsamın belirlenmesinde Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilendirilmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 7 Aralık 2021 tarihli ve 2021-48 sayılı genelgesinde ise Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully ırkı köpeklerin tehlike arz ettiği kabul edilmiştir. Sonuç olarak söz konusu genelgede sayılan köpek ırkları, Türk pozitif hukukundaki tehlike arz eden hayvanları oluştururBakanlıkça belirlenen tehlike arz eden köpek ırkları ve melezlerine veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır.

Uygulama yönetmeliğinin “Yerel yönetimlerin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7/1-c.maddesinde “c) 5199 sayılı Kanunun 13 üncü maddesini uygulamak.” sorumlu veteriner hekimin görev ve sorumlulukları” başlıklı 9/1.maddesinde” b) 7 nci maddenin birinci fıkrasının (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen görevleri yapmak.”Denilerek ötenazi ifadesini kullanmaktan kaçınmıştır.


Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliğin bir amacıda Kanunî istisnalar ile tıbbî ve bilimsel gerekçeler doğrultusunda hayvanların ötanazisi ile ilgili usul ve esasları” belirlemek olduğu ifade edilmiştir.(M.1:1-d)

Hayvanlara Adalet Derneği Başkanı Av. Hülya Yalçın,  “Kanunun 13. maddesindeki 'öldürmek' kelimesi yerine 'ötanazi' yazılınca ne değişiyor ki? Hepsi öldürmek. Bu düpedüz milletle dalga geçmektir. Avrupa Sözleşmesine atıf yaparak sırf 'sayıyı azaltmak için öldürmek' cani bir mantıktır, garabettir. Kim neye inanıyorsa ona göre günahtır, ahlaksızlıktır, zorbalıktır. Biz böyle bir ortamda nasıl yaşayabileceğiz? Şu ana kadar hayvan koruyucu aktivistlerle yüzyüze oldular hep. Henüz halk sözünü söylemedi”  diyerek tepkisini ortaya koyuyordu.


Belediyelerin “Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi” kapsamın Ötenazi yapma Yetkisi


Kanunun 13. Maddesinde “ Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Bakanlar Kurulunun 28/8/2003 tarihli ve 2003/6168 sayılı Kararı ile onaylanan Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkilidir.” Denilmiştir.

Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa sözleşmesinin 1.maddesinde  “Başıboş hayvan, evi olmayan veya sahibinin veya bakıcısının evinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahibinin ya da bakıcının kontrolü veya doğrudan denetimi altında bulunmayan ev hayvanını ifade eder” denilmektedir. Avrupa sözleşmesinin “Öldürme” başlıklı 11.maddesinde” Veteriner hekim veya diğer bir yetkilinin yardımının hızlı bir şekilde temin edilemediği veya ulusal mevzuat kapsamında bir hayvanın acısını ortadan kaldırmaya yönelik acil veya ulusal mevzuatla öngörülen diğer tüm acil durumlar dışında, bir ev hayvanı ancak bir veteriner hekim veya diğer bir yetkili tarafından öldürülebilir. Tüm öldürmeler şartların gerektirdiği asgari düzeyde fiziksel ve manevi acı verecek şekilde gerçekleştirilecektir. 

Seçilen yöntem, acil durumlar dışında:   a)       ani şuur kaybı ve ölümü gerçekleştirecek ya da b) derin genel anestezi ile başlayacak, bunu kesin ve mutlak ölümü sağlayacak işlem izleyecektir. 

Öldürmeden sorumlu kişi, hayvanın cesedi yok edilmeden önce o hayvanın öldüğünden emin olacaktır.

 2.   Aşağıda belirtilen öldürme yöntemleri yasaktır.

 a)1.b paragrafında kaydedilen etkilerin gerçekleşmemesi durumunda, boğma veya nefessiz kalmasına neden olacak diğer yöntemler, 

b)      1’inci paragrafta belirtilen etkileri sağlayacak, dozu ve uygulaması kontrol edilemeyen herhangi bir zehirli madde veya ilaç kullanımı, 

c)      Ani şuur kaybı meydana getirmeden yapılan elektrikle öldürme.

Avrupa sözleşmesinin 12.maddesinde Sayılarının Azaltılması Taraflardan biri, başıboş hayvan sayısının sorun yarattığını düşünürse, gereksiz ağrı, acı ve ızdırap çekmelerine sebep vermeyecek şekilde sayılarını azaltmak için uygun yasal ve/veya idari tedbirleri alacaktır.

Yasalaşma sürecinde Hayvanlara Adalet Derneği Başkanı Av. Hülya Yalçın,  “Yerel yönetimlere ötanazi sorumluluğu yükleniyor ve bu kamu güvenliği ve sağlığı gerekçe gösteriliyorsa kanunun adı 'hayvanları koruma' olmasın, kamu güvenliği için hayvan bertaraf etme kanunu olsun” Artık bu kanun Hayvanları koruma kanunu değil ötenazi kanunu olmuştur “şeklinde itirazlarını dile getirmişti.

Belediye Meclisi “Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi”ne dayanarak “ötenazi uygulaması” kararı alabilir mi?

5199 sayılı Kanunun 13. Maddesinde “ Yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Bakanlar Kurulunun 28/8/2003 tarihli ve 2003/6168 sayılı Kararı ile onaylanan Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkilidir.” Denilmiş ancak bu yetkiyi belediyenin hangi organı eliyle kullanacağını belirtmemiştir.

Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliğinin “Yerel yönetimlerin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7/1-ç.maddesinde “ Sahipsiz köpeklere ilişkin yürütülen iş ve işlemlerde popülasyonun sorun yarattığına belediye meclisinde karar verilmesi halinde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 12 nci maddesini uygulamak.” Düzenlemesine yer verilmiştir. Yönetmelikle bu yetkinin belediyenin karar organı olan belediye meclisince kullanılacağı düzenlenmiştir.  Oysaki 5393 sayılı Belediye Kanunun  “Belediye başkanının görev ve yetkileri” başlıklı 38.maddesinde” p) Kanunlarla belediyeye verilen ve belediye meclisi veya belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.” Belediye başkanın görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun “Encümenin görev ve yetkileri”ni düzenleyen 34. Maddede böyle görev ve yetki yoktur. Aynı yasanın “Meclisin görev ve yetkileri” düzenleyen 18. Maddede böyle görev ve yetki yoktur. Dolaysıyla 5199 sayılı yasanın 13. Maddesinde “Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya  belediyeler yetkili kılınmış ancak karar merci belirlenmediğinden 5393 sayılı yasanın 38/p maddesi gereğince yetkili organ Belediye başkanıdır. Bu durumda alınacak belediye meclis kararı yargı tarafından “yetki” yönünden iptal edilecektir. Kanunla belediye meclisi yetkili kılınmamışken yönetmelikle bu görev belediye meclisine verilebilir mi?

Anayasa Mahkemesi bir  kararında, yasama organının düzenleme yetkisini açıklarken güzel bir benzetme yapma yoluna giderek şu yönde hüküm tesis etmiştir: “…Kuşkusuz ki Yasama Organının geniş bir düzenleme alanı vardır. Ancak bu alan ne kadar geniş olursa olsun Anayasa’ya dayanmak zorundadır. Çünkü bir ‘Hukuk Devleti’ndeki düzenlemeler muhteşem bir ağaca benzer. Anayasa bu ağacın kökünü(temelini), kanunlar gövdesini, tüzük ve yönetmelikler kollarını, tebliğ ve genelgeler dallarını, çeşitli açıklamalar ise yapraklarını oluşturur. Bir ağacın kaynağını kökünden almayan bir ‘uzvunun’ hayatta kalması mümkün olmadığı gibi, bir ‘Hukuk Devleti’nde kaynağını Anayasa’dan almayan bir düzenlemenin hukuk aleminde varlığını sürdürmesi düşünülemez.’’ (AYM., T.11.06.2003, E.2001/346, K.2003/63, R.G.08.11.2003, S.25283)

Yürütme organı, yasama organı tarafından önceden kanunla düzenlenmemiş bir alanı doğrudan doğruya düzenleyemez. Yürütme organının işlemleri kanuna dayanmak zorundadır. Kanun olmayan yerde, yürütme de yoktur. Anayasa Mahkemesi E: 2013/72 K: 2013/126 T: 31.10.2013 -RG: 2401/ 2014- 28892- Anayasa Mahkemesi E: 2013/77 K: 2014/4 T: 16.1.2014 -RG: 04/03/2015- 29285) Yürütme organının düzenleme yetkisi kanundan kaynaklanan, kanunu izleyen, (secundum legem) bir yetkidir. Yürütme organı daha önce kanunla düzenlenmemiş bir alanda kanuna dayanmadan, tüzük, yönetmelik veya başka bir isimle düzenleyici işlem yapması mümkün değildir.(Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) Şikayet no: 2015/4570 - 29/02/2016 )

Bu durumda Kanunkoyucu 5199 sayılı kanunda yetkili organ belirlenmemiş iken Yürütme organı tarafından çıkarılan Yönetmelikle kanunda düzenlenmemiş bir konuya yer verilemez. 



Ötenazi Yöntemi

Genel olarak hayvanların ötenazisinde kullanılan yöntemler; kimyasal ve fiziksel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kimyasal yöntemler; hayvanlarda ölüme neden olan farmasötik ya da kimyasal formülasyonların uygun yollarla verilmesi esasına dayanmaktadır. Fiziksel yöntemler ise beyin ya da medulla spinalisin fiziksel travması ile hızlı bir şekilde bilinç kaybı oluşturmaktadır

Hayvanlar öldürülmeden önce hareketsiz kılınıp yakalanmalıdır. Uygulama yönetmeliğinin 15/1 maddesinde;”d) Sahipsiz hayvanlara yönelik yakalama işlemleri, kafes, ağ veya yakalama sopasıyla yapılabilir. Uyuşturucu tüfek veya üfleme aparatı uygulamaları ile yakalama veteriner hekim koordinasyonu altında yapılır.” Denilmektedir.

Ötanazi yöntemi Uygulama yönetmeliğinin 25.maddesinde “ötanazi işlemleri en az acı veren ilaçlarla, veteriner hekim tarafından uygun görülen bir yöntemle ve anestezi dozu verilmek suretiyle gerçekleştirilir.” Denilmektedir.

“Ötenazide Kullanılan Maddelerin Özellikleri • Hayvanlarda uyarı, korku, panik, ağrı yapmamalı • Etkisi saniyeler içerisinde ortaya çıkmalı • Öldürücü etkisi kanıtlanmış ve uygulaması kolay olmalı • İnsanlar için suistimal edilebilir olmamalı • Ekonomik olmalı • Çevre kirlenmesine yol açmamalı • Otopsi sonuçlarını ve dokulardaki kalıntı ve metabolik bozukluk analizlerini etkilememeli • Kullanış bakımından rahatsız edici olmamalı”

“Ölüm teyidi konusunda herhangi bir şüphe söz konusu ise ikinci bir ötenazi yöntemi kullanılmalıdır. Ölümün gerçekleştiğini onaylamak için solunum, kalp atışı, nabzın olmaması, mukozalarda renk kaybı, kornea ve palpebra reflekslerinin kaybolması, gözlerde buzlu cam görüntüsü ve rigor mortis işaretleri kullanılmalıdır. Gökmen, S., Pehlivan, A., & Aksoy, A. (2019):88)


Yasaklanan ötanazi yöntemleri


Bu Yönetmelik kapsamında yapılacak ötanazi ile ilgili yasaklanan yöntemler 26. Maddede şöyle belirlenmiştir:

a) dozu ve uygulaması kontrol edilemeyen herhangi bir zehirli madde veya ilaç kullanımı yöntemi.

b) Ani şuur kaybı meydana getirmeden yapılan elektrikli öldürme yöntemi.

c) Veteriner hekim tarafından gerekli görülmedikçe ateşli silahlarla öldürme yöntemi.

ç) Derin anestezi kullanılmasına rağmen ölümün gerçekleşmemesi durumunda hayvanın boğulmasına veya nefessiz kalmasına neden olacak yöntemler.

 Görüldüğü üzere Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesinde yasaklanan tüm yöntemler burda da yasaklanmıştır.

Ölen hayvanların bertarafı

 Kanunun 13. Maddesinde “Öldürme işleminden sorumlu kişi ve kuruluşlar, hayvanın kesin olarak öldüğünden emin olunduktan sonra, hayvanın ölüsünü usulüne uygun olarak bertaraf etmek veya ettirmekle yükümlüdürler.”(yönetmelik m.27/1)

Ölen veya ötanazi uygulanan hayvanlar 5996 sayılı Kanun veya 2872 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde bertaraf edilir. (yönetmelik m.27/2)

Hayvanların Korunması Hakkında Uygulama Yönetmeliğin 9/1 maddesinde 

“i) Ev hayvanları ile hayvan bakımevlerinde ölen hayvanları 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde bertaraf etmek veya usulüne uygun olarak kireç ile gömmek.” Sorumlu veteriner hekimin görev ve sorumlulukları arasında sayılmıştır

“Kalıntıların ortadan kaldırılması Hayvanlarda ölüm onaylandıktan sonra seçilen ötenazi yöntemine bakılmaksızın kalıntılar dikkatli ve uygun bir şekilde ortadan kaldırılmalıdır. Kalıntıların imha edilmesinde gömme, yakma ve gübreleştirme gibi yöntemler kullanılmaktadır. Yalnızca hayvan kalıntıları değil kullanılan ilaçlar ve ötenazi sırasında ortaya çıkan diğer atıklar da dikkatli bir şekilde imha edilmelidir. Özellikle zoonoz hastalık taşıyan ya da radyoizotop ve toksik kimyasalların uygulandığı bilinen hayvanlar taşınırken olası tehlikeler değerlendirilmeli ve korunmak için gerekli tedbirler alınmalıdır” Gökmen, S., Pehlivan, A., & Aksoy, A. (2019):88)

Belediyelerin Sokak hayvanlarına ilişkin görevlerini yerine getirebilmesi için “veteriner işleri Müdürlüğü/daire başkanlığı” kurulması zorunlu hale getirildi.


KAYNAKÇA:

Alıca, S. (1998). “Hayvanları koruma kanunu tasarısında belediyelerin yetki ve görevleri”, Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, 7 (3), 94-101.

Çelik,M.Lamih,Sokak Hayvanlarına Karşı İşlenen Suçlar ,İdari ve Mali Mevzuat Dergisi OCAK-ŞUBAT-MART 2024 • Yıl: 24 • Sayı: 280-281-282s.69-74 

Çelik,M.Lamih,5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda Mahalli Hayvan Koruma Kurallarının Görev ve Sorumlulukları-İdari ve Mali Mevzuat Dergisi TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2024 • Yıl: 24 • Sayı: 286-287-288 s.57 -63 

Çelik,M.Lamih,Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık) Kararlarında "Başıboş Köpek Sorunu"İdari ve Mali Mevzuat Dergisi TEMMUZ-AĞUSTOS-EYLÜL 2024 • Yıl: 24 • Sayı: 286-287-288 s.63-69 

Çelik,M.Lamih,Başıboş sokak hayvanlarına yönelik 7527 sayılı yasa neler getiriyor? Mahalli idareler Dergisi Sayı:134 Yıl:12 Eylül 2024 s.34-39 

Çelik,M.Lamih,Belediyelerin Sahipsiz Sokak Köpeklerinin vermiş olduğu zararlardan sorumlu tutulması,Mahalli idareler Dergisi Sayı:132 Yıl:12 Temmuz 2024 s.29-44 

Çıtırık, N. (2016). “Sokak hayvanlarının hakları ve sorunlarının çözümü”, 1.Sokak Hayvanları Refahı Kongresi Bildiri Kitapçığı, Ataşehir, 30-33.

Gökmen, S., Pehlivan, A., & Aksoy, A. (2019). Laboratuvar Hayvanlarında Ötenazi Yöntemleri. Etlik Veteriner Mikrobiyoloji Dergisi, 30(1), 87-94. https://doi.org/10.35864/evmd.586565

Kaya, Berk “ 5199  sayılı Kanun ve Tehlike arz eden Hayvanlar” İstanbul Barosu Dergisi Mart-Nisan 2022 ,s.122-127 (https://www.istanbulbarosu.org.tr/files/yayinlar/dergi/ibd20222/126/)


Kılıç, A. (2022). Tehlike Arz Eden Hayvanı Sokağa Terk Etme Kabahatinin İçtima Hükümleri ve “Non Bıs In Idem” İlkesi Bağlamında Değerlendirilmesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 5(2), s.629-646.

Tez, G. (2016). “Köpeklerde üreme kontrolü”, 1.Sokak Hayvanları Refahı Kongresi Bildiri Kitapçığı, Ataşehir, 62-66.

Yalçın, H. (2016). “Hayvan haklarına hukuki yaklaşım ve uygulamalar”, 1.Sokak Hayvanları Refahı Kongresi Bildiri Kitapçığı, Ataşehir, 23-27. Yaşar, A. ve Yerlikaya, H. (2004). “Dünya’da ve Türkiye’de hayvan haklarının tarihsel gelişimi”, Veteriner Bilimleri Dergisi, 20 (4), 39-46.


Av.Dr.M.Lamih ÇELİK

Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi


Comments


MİDsembol_siyah-10.png

MAHALLİ İDARELER DERNEĞİ

Cihan Sokak No:31/10 Sıhhiye Çankaya-Ankara

Tel:

0.312.230 5580
0.312.230 4272

Faks:

0.312.231 4058

HESAP ADI:   MAHALLİ İDARELER DERNEĞİ

IBAN NO     :  TR47 0001 0007 9506 5689 8850 01

SOSYAL MEDYA

  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn
  • YouTube

E-BÜLTEN

Her ay yayınlanan makalelerden haberdar olun.

Üye olduğunuz için teşekkür ederiz.

©2023 Powered and secured by wingroup

bottom of page