top of page

Türkiye'de Belediye Gelirlerinin Artırılması: Güncel Mevzuat Çerçevesinde Bir Değerlendirme

ree

Yerel yönetimlerin en önemli aktörleri olan belediyeler, vatandaşa en yakın hizmet birimleri olarak kamu hizmetlerinin sunumunda kritik bir rol oynamaktadır. Bu hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde sunulabilmesi, belediyelerin mali kapasitesine doğrudan bağlıdır. Belediyelerin mali kapasitesinin geliştirilmesi ve gelirlerinin artırılması, Türkiye'de yerel yönetim reformlarının odak noktalarından birini oluşturmaktadır. Bu makalede, güncel mevzuat çerçevesinde Türkiye'de belediye gelirlerinin yapısı ve bu gelirlerin artırılmasına yönelik stratejiler ele alınmaktadır.

Belediyelerin Gelir Kaynakları

5393 sayılı Belediye Kanunu ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu temel olarak belediyelerin gelir kaynaklarını düzenlemektedir. 5393 sayılı Kanun'un 59. maddesine göre belediye gelirleri şunlardır:

  1. Öz Gelirler:

    • Kanunlarla gösterilen belediye vergi, resim, harç ve katılma payları

    • Taşınır ve taşınmaz malların kira, satış ve başka suretle değerlendirilmesinden elde edilecek gelirler

    • Belediye meclisi tarafından belirlenecek tarifelere göre tahsil edilecek hizmet karşılığı ücretler

    • Faiz ve ceza gelirleri

    • Bağışlar

    • İşletme ve iştirak gelirleri

  2. Merkezi İdareden Aktarılan Paylar:

    • Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylar

    • Genel ve özel bütçeli idarelerden yapılacak ödemeler

    • İller Bankası aracılığıyla aktarılan paylar

  3. Diğer Gelirler:

    • Şartlı ve şartsız bağışlar

    • Her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler

Belediye Gelirlerinin Artırılmasına Yönelik Stratejiler

1. Vergi, Resim ve Harç Gelirlerinin Etkin Toplanması

Belediyelerin en önemli öz gelir kaynaklarından biri olan vergi, resim ve harç gelirlerinin etkin bir şekilde toplanması, belediye bütçelerine önemli katkı sağlamaktadır. 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun vergilendirme sürecini düzenleyen hükümleri, belediye gelirlerinin tahakkuk ve tahsilatı için de geçerlidir.

1.1. Emlak Vergisinin Etkin Yönetimi

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'na göre, emlak vergisi belediyelerin önemli bir gelir kaynağıdır. Emlak vergisinin etkin yönetimi şu adımları içermektedir:

  • Güncel emlak değerlerinin tespiti

  • Emlak vergisi beyannamelerinin düzenli kontrolü

  • Tapu ve kadastro kayıtlarının belediye kayıtlarıyla entegrasyonu

  • Emlak vergisi matrahının güncel tutulması

7194 sayılı Kanun ile değerli konut vergisi getirilmiş olmakla birlikte, bu vergi merkezi idare tarafından toplanmakta olup belediyelere doğrudan bir gelir kaynağı oluşturmamaktadır. Ancak belediyelerin emlak vergisi tahsilatını iyileştirmeleri, genel bütçe üzerinden dolaylı olarak faydalanmalarını sağlayabilir.

1.2. İlan ve Reklam Vergisinin Etkin Takibi

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 12-16. maddelerinde düzenlenen ilan ve reklam vergisinin daha etkin takibi, belediyelerin gelirlerini artırmaktadır. Bu kapsamda:

  • Geleneksel reklam alanlarının düzenli denetimi

  • Kayıt dışı reklamların tespit edilmesi

  • Reklam vergisi tarifelerinin güncel ekonomik koşullara göre güncellenmesi

Dijital ortamlarda yapılan reklamların vergilendirilmesi konusunda ise, mevcut mevzuatta açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Belediyelerin bu alandaki yetkileri sınırlı olup, dijital reklamları kapsayacak şekilde 2464 sayılı Kanun'da yapılacak düzenlemeler, belediye gelirlerinin artırılmasına katkı sağlayabilir.

2. Gayrimenkul Değerleme Sisteminin Geliştirilmesi

6360 sayılı Kanun ve 7099 sayılı Kanun ile belediye gelirlerinin artırılması amacıyla gayrimenkul değerleme sisteminde önemli değişiklikler yapılmıştır. Özellikle:

  • Büyükşehir belediyelerinin sınırlarının il mülki sınırlarına genişletilmesi

  • Tapu işlemlerinde değer beyanının zorunlu hale getirilmesi

  • Emlak değerlerinin güncel piyasa koşullarına göre belirlenmesi

Bu uygulamalar, emlak vergisi gelirlerinin artmasına katkı sağlamaktadır.

3. Yoklama ve Vergi Denetimlerinin Güçlendirilmesi

Vergi Usul Kanunu'nun 127-134. maddeleri kapsamında yoklama ve denetim faaliyetlerinin etkinleştirilmesi, kayıt dışı kalan mükelleflerin tespit edilmesine ve vergi gelirlerinin artmasına yardımcı olmaktadır. Bu kapsamda:

  • Yaygın ve yoğun vergi denetimleri

  • Toplu yoklama faaliyetleri

  • Kayıt dışı ekonomiyle mücadele

  • Teknoloji destekli denetim mekanizmaları kullanılabilir.

4. Hizmet Karşılığı Ücretlerin Optimizasyonu

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 59. maddesinde belirtilen hizmet karşılığı ücretlerin optimizasyonu, belediye gelirlerinin artırılmasında önemli bir araçtır. Belediye meclisleri tarafından belirlenen:

  • Su, atık su, katı atık toplama hizmet bedelleri

  • İmar hizmetleri karşılığı alınan ücretler

  • İşyeri açma ve çalıştırma ruhsat harçları

  • Toplu taşıma ücretleri

gibi gelirlerin maliyet-etkin bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir.

5. Dijital Dönüşüm ve E-Belediye Uygulamaları

Belediyelerin gelirlerini artırmak amacıyla dijital dönüşüm ve e-belediye uygulamalarına ağırlık vermeleri önem taşımaktadır. Bu kapsamda:

  • E-belediye uygulamaları ile tahsilat kanallarının çeşitlendirilmesi

  • Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ile emlak vergisi yönetiminin etkinleştirilmesi

  • Veri analitiği ile vergi kaçağının tespiti ve önlenmesi

  • Mobil ödeme sistemlerinin yaygınlaştırılması

gibi uygulamalar halihazırda birçok belediyede kullanılmaktadır.

İleri teknolojilerin potansiyel kullanımı da gelecekte dikkate alınabilir. Örneğin:

  • Blok zincir teknolojisi, pilot projeler ile belediye gelirlerinin şeffaf takibinde kullanılabilir (henüz Türkiye'de yaygın bir uygulama olmamakla birlikte)

  • Yapay zeka destekli sistemler, vergi tahsilatı optimizasyonunda test edilebilir

Bu teknolojilerin belediyeler tarafından uygulanabilmesi için yasal altyapı, teknik kapasite ve pilot projelerin geliştirilmesi gerekmektedir.

6. İştirakler ve Ekonomik Teşebbüsler Yoluyla Gelir Artışı

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 70. maddesi, belediyelerin şirket kurabilmesine imkan tanımaktadır. Belediyeler, ekonomik teşebbüsler ve iştirakler yoluyla gelirlerini artırabilirler:

  • Ulaşım, enerji, turizm alanında şirketler kurulması

  • Gayrimenkul yatırım ortaklıkları oluşturulması

  • Kültür-sanat faaliyetlerinden gelir elde edilmesi

  • Yenilenebilir enerji projeleri geliştirilmesi

7. Kamu-Özel Ortaklık Modelleri

6428 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde, belediyeler kamu-özel ortaklık modelleri ile gelir artışı sağlayabilirler:

  • Yap-İşlet-Devret modeli

  • Yap-Kirala-Devret modeli

  • İşletme hakkı devri

  • Gelir ortaklığı modeli

Bu modeller, belediyelerin sermaye yoğun projelerden gelir elde etmesine olanak tanımaktadır.

8. Merkezi İdare-Yerel Yönetim Mali İlişkileri

Belediyelerin gelirlerini artırma kapasitesi, önemli ölçüde merkezi idare ile olan mali ilişkilerine bağlıdır. 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun, bu ilişkilerin temel çerçevesini oluşturmaktadır.

Merkezi idare-yerel yönetim ilişkisinde gelir paylaşımının iyileştirilmesi için şu hususlar önem taşımaktadır:

  • Genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere ayrılan payın (mevcut durumda %10,21) artırılması

  • Pay dağıtım kriterlerinin demografik ve coğrafi koşulları dikkate alacak şekilde yeniden düzenlenmesi

  • Belediyelere yeni vergi koyma ve vergi oranlarını belirleme konusunda daha fazla yetki verilmesi

  • Merkezi idarenin proje bazlı desteklerinin artırılması ve objektif kriterlere bağlanması

9. Borçlanma ve Mali Sürdürülebilirlik

5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 68. maddesi, belediyelerin borçlanma yetkisini ve limitlerini düzenlemektedir. Mali sürdürülebilirlik açısından borçlanma stratejileri şu şekilde geliştirilebilir:

  • Belediye tahvili ihracının yaygınlaştırılması

  • Uluslararası finansman kuruluşlarından düşük faizli kredi temini

  • Borçlanmanın yatırım projelerine yönlendirilmesi ve cari harcamalardan kaçınılması

  • Borç-gelir dengesinin kurulması ve borç yönetim stratejilerinin geliştirilmesi

  • Mali disiplin ve şeffaflığın sağlanması

10. Bölgesel Eşitsizliklerin Giderilmesi

Türkiye'de belediyeler arasında gelir kapasitesi açısından önemli bölgesel farklılıklar bulunmaktadır. Bu eşitsizlikleri gidermek için:

  • Nüfusu az olan veya sosyoekonomik olarak dezavantajlı bölgelerdeki belediyeler için pozitif ayrımcılık mekanizmaları

  • Bölgelerarası işbirliği ve kaynak paylaşımı modellerinin geliştirilmesi

  • Kalkınma ajansları ile belediyelerin projelerinin koordinasyonu

  • Düşük kapasiteli belediyelere teknik destek sağlanması

  • Gelir potansiyeli yüksek bölgelerdeki başarılı uygulamaların yaygınlaştırılması

11. Vatandaş Katılımı ve Şeffaflık

Belediye gelirlerinin artırılmasında vatandaş katılımı ve şeffaflık kritik öneme sahiptir. 5393 sayılı Kanun'un 13. ve 76. maddeleri çerçevesinde:

  • Katılımcı bütçeleme uygulamalarının yaygınlaştırılması

  • Mali bilgilerin şeffaf bir şekilde paylaşılması

  • Yerel vergi ödeme bilincinin oluşturulması için kampanyalar düzenlenmesi

  • Hemşehri hukuku ve kent konseylerinin mali karar alma süreçlerine dahil edilmesi

  • Dijital platformlar üzerinden vatandaş geri bildirimlerinin alınması ve değerlendirilmesi

12. Çevresel Vergiler ve Yeşil Finansman

Son yıllarda önem kazanan çevre dostu uygulamalar, belediyelere yeni gelir kaynakları sunmaktadır:

  • Çevresel etki değerlendirmesi bazlı harç ve ücretler

  • Yenilenebilir enerji yatırımlarından elde edilen gelirler

  • Karbon ayak izi azaltımına yönelik projeler için uluslararası fonlardan yararlanma

  • Yeşil tahvil ihracı (Green Bonds)

  • Çevre dostu altyapı yatırımlarına yönelik özel finansman modellerinin geliştirilmesi

Sonuç ve Değerlendirme

Türkiye'de belediye gelirlerinin artırılması meselesi, yerel demokrasinin ve yerel kamu hizmetlerinin kalitesinin geliştirilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Belediyelerin mali özerkliğinin güçlendirilmesi, yerel halkın ihtiyaçlarına daha duyarlı ve etkin hizmet üretebilmelerinin ön koşulu olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde belediyelerin mali yapısı incelendiğinde, merkezi idareden aktarılan payların hala önemli bir yer tuttuğu, öz gelirlerin yetersiz kaldığı ve mali sürdürülebilirlik konusunda önemli zorluklar yaşandığı görülmektedir.

Belediye gelirlerinin artırılması için tek boyutlu bir yaklaşım yeterli olmayacaktır. Yasal mevzuatın günün koşullarına uyarlanması, teknolojik altyapının güçlendirilmesi, insan kaynakları kapasitesinin geliştirilmesi, vatandaş katılımının sağlanması ve şeffaflığın artırılması gibi çok yönlü bir stratejiye ihtiyaç vardır. Özellikle vergi, resim ve harç gelirlerinin etkin toplanması, emlak vergisi ve ilan-reklam vergisi gibi öz gelirlerin iyileştirilmesi, gayrimenkul değerleme sisteminin modernizasyonu, yoklama ve vergi denetimlerinin etkinleştirilmesi öncelikli adımlar olarak değerlendirilmelidir.

Dijital dönüşüm ve e-belediye uygulamaları, gelir artışı sağlamanın yanında hizmet kalitesini de yükseltecek potansiyele sahiptir. CBS uygulamaları, mobil ödeme sistemleri ve veri analitiği gibi teknolojik çözümler, belediyeler için önemli fırsatlar sunmaktadır. Bununla birlikte, teknolojik çözümlerin başarısı, belediye personelinin bu alanlarda eğitilmesine ve vatandaşların dijital okuryazarlık düzeyinin artırılmasına bağlıdır.

Belediyeler arasındaki bölgesel eşitsizlikler de gelir artırma stratejilerinin etkinliğini sınırlayan önemli bir faktördür. Büyükşehir belediyeleri ile küçük ilçe belediyeleri arasındaki mali kapasite farkı, yerel kamu hizmetlerinde ülke genelinde bir standart oluşturulmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, gelir artırma stratejileri geliştirilirken bölgesel dinamiklerin ve sosyoekonomik faktörlerin dikkate alınması, pozitif ayrımcılık mekanizmalarının oluşturulması ve belediyelerin iş birliği olanaklarının güçlendirilmesi önem taşımaktadır.

Merkezi idare ile yerel yönetimler arasındaki mali ilişkilerin yeniden yapılandırılması da belediye gelirlerinin artırılması için stratejik bir adım olacaktır. Genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payların artırılması ve pay dağıtım kriterlerinin yerel ihtiyaçları daha iyi yansıtacak şekilde düzenlenmesi, belediyelerin mali kapasitesini güçlendirecektir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 73. maddesi vergi koyma yetkisini TBMM'ye vermiş olmakla birlikte, mevcut yasal çerçeve içerisinde belediyelere kanunla belirlenen sınırlar dahilinde vergi oranlarını ayarlama konusunda daha fazla esneklik tanınması tartışılabilir. Ancak, belediyelere yeni vergi ihdas etme yetkisi verilmesi, ancak anayasal bir değişiklik ile mümkün olabilecektir.

Borçlanma ve mali sürdürülebilirlik konuları da belediye gelirlerinin artırılması ile yakından ilişkilidir. Belediye tahvillerinin yaygınlaştırılması, uluslararası finansman kaynaklarına erişimin kolaylaştırılması ve mali disiplinin sağlanması, belediyelerin uzun vadeli finansal istikrarına katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte, borçlanma stratejileri, gelir artırma stratejileri ile dengeli bir şekilde yürütülmeli, aşırı borçlanmanın gelecek nesillere yük oluşturmaması sağlanmalıdır.

Vatandaş katılımı ve şeffaflık, belediye gelirlerinin artırılmasında hem bir araç hem de bir amaç olarak değerlendirilmelidir. Katılımcı bütçeleme uygulamaları, mali bilgilerin şeffaf bir şekilde paylaşılması ve yerel vergi ödeme bilincinin geliştirilmesi, vatandaşların belediye yönetimine güvenini artıracak ve vergi uyumunu iyileştirecektir. Hemşehri hukuku ve kent konseylerinin mali karar alma süreçlerine dahil edilmesi, yerel demokrasinin gelişmesine ve belediye kaynaklarının daha etkin kullanılmasına katkı sağlayacaktır.

Çevre dostu uygulamalar ve yeşil finansman modelleri de belediyelere yeni gelir kaynakları sunmaktadır. Yenilenebilir enerji projeleri, çevresel etki değerlendirmesi bazlı harç ve ücretler, karbon ayak izi azaltımına yönelik projeler için uluslararası fonlardan yararlanma ve yeşil tahvil ihracı gibi yenilikçi uygulamalar, hem çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak hem de belediye gelirlerini artıracaktır.

Sonuç olarak, belediyelerin mali özerkliğinin güçlendirilmesi ve gelirlerinin artırılması, daha etkin ve vatandaş odaklı hizmet sunumunun temel koşuludur. Bu doğrultuda, mevzuatta yer alan imkanların en verimli şekilde kullanılması, belediyeler arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi, teknolojik yeniliklerin benimsenmesi, vatandaş katılımının ve şeffaflığın artırılması ve merkezi idare-yerel yönetim ilişkilerinin yeniden yapılandırılması büyük önem taşımaktadır. Ancak tüm bu çabaların başarıya ulaşması, ülkenin genel ekonomik durumu, siyasi irade ve toplumsal destek gibi dışsal faktörlere de bağlıdır. Bu nedenle, belediye gelirlerinin artırılması konusu, daha geniş bir yerel yönetim reformu çerçevesinde ele alınmalı ve uzun vadeli bir perspektifle değerlendirilmelidir.

Öneriler

Belediye gelirlerinin artırılmasına yönelik öneriler şu şekilde sıralanabilir:

  1. Vergi Yönetimi ve Tahsilatına İlişkin Öneriler

    • Emlak vergisi değerlemelerinin piyasa koşullarını yansıtacak şekilde periyodik olarak güncellenmesi

    • Belediye sınırları içerisindeki tüm mükellef ve vergilendirilecek unsurların CBS ile entegre bir envanter sistemine kaydedilmesi

    • Vergi tahsilatını kolaylaştıracak çoklu ödeme kanallarının (online, mobil, otomatik ödeme) yaygınlaştırılması

    • Yoklama ve denetim faaliyetlerinin teknolojik altyapı ile desteklenerek etkinleştirilmesi

    • Vergi gelirlerinin tahsilatı için risk analizi ve veri madenciliği tekniklerinin kullanılması

  2. Mali Yönetim ve Sürdürülebilirliğe İlişkin Öneriler

    • Belediyelerde profesyonel mali yönetim birimlerinin oluşturulması ve personelin eğitilmesi

    • Belediye şirketlerinin kurumsal yönetişim ilkelerine göre yönetilmesi ve performans denetimlerinin yapılması

    • Maliyetleri karşılayacak, ancak sosyal adaleti gözetecek tarife yapılarının oluşturulması

    • Alternatif finansman kaynaklarının (belediye tahvilleri, kalkınma bankası kredileri) daha etkin kullanılması

    • Proaktif borç yönetim stratejilerinin geliştirilmesi ve borç-gelir dengesinin korunması

  3. Mevzuat ve Yapısal Reformlara İlişkin Öneriler

    • 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun güncel ihtiyaçlar doğrultusunda revize edilmesi

    • Belediyelere yasal sınırlar içerisinde vergi oranlarını belirleme konusunda daha fazla esneklik tanınması (Anayasa'nın 73. maddesi vergi koyma yetkisini TBMM'ye verdiğinden, belediyelere yeni vergi ihdas etme yetkisi verilmesi ancak anayasal bir değişiklikle mümkün olabilir)

    • Genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere ayrılan payın artırılması

    • Dijital hizmetler ve çevrimiçi platformlardan elde edilecek gelirlere yönelik yeni vergi modellerinin geliştirilmesi

    • Belediyeler arası işbirliği ve kaynak paylaşımını teşvik edecek yasal düzenlemelerin yapılması

  4. Teknoloji ve İnovasyona İlişkin Öneriler

    • E-belediye uygulamalarının yaygınlaştırılması ve kullanım kolaylığının artırılması

    • Akıllı şehir uygulamaları aracılığıyla hizmet maliyetlerinin optimize edilmesi

    • Veri analitiği ve büyük veri uygulamalarıyla vergi kaçağının tespit edilmesi

    • Blok zincir teknolojisinin pilot projelerle test edilmesi ve şeffaflığın artırılması

    • Vatandaş etkileşimini güçlendirecek mobil uygulamaların geliştirilmesi

  5. Vatandaş Katılımı ve Şeffaflığa İlişkin Öneriler

    • Belediye bütçe ve harcama verilerinin açık veri formatında kamuoyuyla paylaşılması

    • Katılımcı bütçeleme uygulamalarının yaygınlaştırılması

    • Yerel vergi ödeme bilincini geliştirecek eğitim ve kampanyaların düzenlenmesi

    • Kent konseylerinin mali konularda etkin rol almasının sağlanması

    • Belediye hizmetlerine ilişkin vatandaş memnuniyet ölçümlerinin düzenli yapılması

  6. Sürdürülebilir ve Yenilikçi Gelir Kaynaklarına İlişkin Öneriler

    • Yenilenebilir enerji yatırımlarının (güneş, rüzgar) artırılması

    • Atık yönetimi ve geri dönüşümden gelir elde edilmesi

    • Kültür-sanat etkinlikleri ve turizm gelirlerinin artırılması

    • Kamu-özel ortaklık modellerinin daha yaygın kullanılması

    • Yeşil tahvil ihracı ve uluslararası iklim fonlarından yararlanılması

Bu öneriler, belediyelerin öz gelir kaynaklarını güçlendirmek, mali sürdürülebilirliklerini sağlamak ve hizmet kalitesini artırmak amacıyla uygulanabilir. Her belediyenin kendi koşullarına ve ihtiyaçlarına uygun stratejileri geliştirmesi, başarı için kritik öneme sahiptir.


Kaynakça

  • 5393 sayılı Belediye Kanunu

  • 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu

  • 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu

  • 213 sayılı Vergi Usul Kanunu

  • 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun

  • 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

  • 7194 sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

  • 7099 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

  • 6428 sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

  • Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (2023), Yerel Yönetimler Maliyesi Raporu

  • TÜİK (2024), Belediye Bütçe İstatistikleri

  • Sayıştay (2024), Belediye Denetim Raporları


Yakup ZAHİD

Üsküdar Bld. Eski Mali Hizm. Müdürü

Yorumlar


MİDsembol_siyah-10.png

MAHALLİ İDARELER DERNEĞİ

Cihan Sokak No:31/10 Sıhhiye Çankaya-Ankara

Tel:

0.312.230 5580
0.312.230 4272

Faks:

0.312.231 4058

HESAP ADI:   MAHALLİ İDARELER DERNEĞİ

IBAN NO     :  TR47 0001 0007 9506 5689 8850 01

SOSYAL MEDYA

  • Instagram
  • Facebook
  • LinkedIn
  • YouTube

E-BÜLTEN

Her ay yayınlanan makalelerden haberdar olun.

Üye olduğunuz için teşekkür ederiz.

©2023 Powered and secured by wingroup

bottom of page