Genel Sağlık Sigortalısının Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişilerin Kimler Olduğu Hususunun Açıklanması
- MİD Enstitü

- 5 gün önce
- 15 dakikada okunur

Mahalli idarelerde ve şirketlerinde çalışanlar 4/1-a (SSK) ve 4/1-c (EMEKLİ SANDIĞI) kapsamında sigortalı sayıldıklarından dolayı otomatik olarak “genel sağlık sigortalısı” sayılmaktadırlar. Dolayısıyla, bu makale çalışmamızda genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğu hususu 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat ışığında 2017/26 sayılı Genelge çerçevesinde belirtilecektir. Bu durum neden önemli? Şöyle ki, mahalli idareler ve şirketler personelin bakmakla yükümlü oldukları kişilere sağlık hizmeti sunulmasına aracılık edecek, aile ve diğer yardımları alabilecek, aksi takdirde alamayacaklar, üzerlerinden düşürmeleri gerekecektir. Yersiz bir ödeme çıkmaması adına konu önem arz etmektedir.
I-BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLUNAN KİŞİLER
Bakmakla yükümlü olunan kişiler, 5510 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde tanımlanmıştır.
5510 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesine göre genel sağlık sigortalısı sayılanlar, bu madde kapsamındaki genel sağlık sigortasından yararlanma haklarının sona erdiği tarihten itibaren, Kanunda aranan şartları taşımaları halinde, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişisi sayılır. Buna göre;
5510 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt bentleri ile yedinci, sekizinci ve onikinci fıkralarının dışında kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan;
a) Eşi,
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanunu’nda belirtilen aday çırak ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın 5510 sayılı Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocukları,
c) Geçiminin genel sağlık sigortalısı tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen kriterlere göre tespit edilen ana ve babası,
Bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır.
Ancak, çeşitli tarihlerde mevzuatta yapılan düzenlemeler ile söz konusu kimseler bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına alınmış veya çıkarılmıştır. Buna göre; 24/04/2015 tarihinden sonra;
5510 sayılı Kanunun 5’inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60’ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt bentleri ile yedinci, sekizinci ve onikinci fıkralarının dışında kalan genel sağlık sigortalıları ve 5510 sayılı Kanunun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamındaki sigortalılardan bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayan genel sağlık sigortalısının; sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan,
a) Eşi,
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanunu’nda belirtilen aday çırak ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın 5510 sayılı Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocukları,
c) Geçimi genel sağlık sigortalısı tarafından sağlanan, Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Gelir Tespiti, Tescil ve İzleme Sürecine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca yapılan gelir testi sonucunda 5510 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ve aynı fıkranın (g) bendi kapsamında olup da aile içinde fert başına düşen gelir miktarı brüt asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen ve diğer çocuklarından sağlık yardımı almayan ana ve babası,
Bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır.
Bakmakla yükümlü olunan kişilerin, ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi olan ya da olmayan ülkelerde; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı olmaması, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması gerekmektedir.
Genel sağlık sigortalısı olan çocuğu üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden yararlanmakta olan anne ve baba için ihbar, şikâyet, gelir artışı veya diğer nedenlerle yapılacak gelir testi sonucuna göre aile içinde kişi başına düşen gelirinin asgari ücretin brüt tutarının üstünde olduğu tespit edilenler, tespit tarihinden itibaren genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmayacaktır.
5510 sayılı Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığından genel sağlık sigortalılarının bakmakla yükümlü olduğu kişilerin mahkeme kararı ile yapılan yaş düzeltmeleri dikkate alınacaktır.
Bakmakla yükümlü olunan kişilerin genel sağlık sigortası aktivasyon işlemleri için başvuruları esnasında beyan ettikleri belgelerdeki bilgilerin veya beyanlarının gerçeğe aykırı olması, haklarında ihbar veya şikâyette bulunulması hallerinde, SGK denetim ve kontrolle görevli memurlarınca incelenmesi istenecek ve denetim raporunun sonucuna göre işlem yapılacaktır.
Bakmakla yükümlü olunan kişinin ana ve babasının her ikisinin de genel sağlık sigortalısı olması halinde, sistem tarafından birisinin üzerinden faydalandırılması sağlanmaktadır.
Ancak, ebeveynlerin çocukları için yazılı müracaatlarının olması durumunda tercihlerine göre birisi üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık aktivasyonu oluşturulmaktadır.
II- 18 YAŞINI DOLDURMAMIŞ ÇOCUKLAR
5510 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesi gereğince genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da babanın tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek olmaksızın 18 yaşını dolduruncaya kadar genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişisi olarak herhangi bir şart aranmaksızın sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan faydalandırılır.
Anne ve babası ayrılmış çocukların sağlık aktivasyonları, velayeti bulunan anne ya da baba üzerinden yapılacaktır. Ancak, velayeti bulunan anne ya da babanın genel sağlık sigortalığının bulunmaması veya yazılı olarak talep etmeleri halinde velayeti bulunmayan anne ya da babanın üzerinden de aktivasyonları yapılabilecektir.
Genel sağlık sigortalısının evlat edindiği veya nesebini tanıdığı 18 yaş altı çocukları için de yukarıda belirtilen hususlar uygulanacaktır. Evlat edinen kişinin genel sağlık sigortalılığı yoksa (bakılmakla yükümlü olunan kapsamında ise) ya da genel sağlık sigortalısı olmakla beraber bakmakla yükümlüsü olmayan kapsamında ise söz konusu çocuğun öz anne/babası üzerinden, onlar da yok ise 5510 sayılı Kanunu’n 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde belirtilen hususlara göre işlem yapılacaktır.
III- ÖĞRENCİLER
18 yaşından büyük öğrencilerin aktivasyon işlemleri, Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu ile yapılan protokoller çerçevesinde veri tabanından elektronik ortamda alınan bilgilere göre yapılmaktadır. Ancak elektronik ortamda öğrencilik bilgilerine ulaşılamayan öğrenciler için ilgili eğitim dönemine ait öğrenci belgelerindeki tarihler dikkate alınarak; ara sınıflar için her yılın Eylül ayı sonu, son sınıf öğrencileri için Haziran ayı sonuna kadar 5510 sayılı Kanunu’n 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde belirtilen yaş hadleri dikkate alınarak aktivasyon işlemi yapılacaktır.
IV- LİSE VE DENGİ ÖĞRENİM GÖREN ÖĞRENCİLER
Genel sağlık sigortalısının çocuklarından Millî Eğitim Bakanlığının lise veya lise dengi okul olarak kabul ettiği eğitim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler 20 yaşını dolduracağı tarihe kadar bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
Ayrıca;
- 3308 sayılı Kanun kapsamında aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde mesleki eğitim görenler,
- 2/12/2016 tarihli ve 6764 sayılı Kanunun 54’üncü maddesiyle yapılan değişiklik ile mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimi gören öğrenciler,
- Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nin 45 ve 46’ncı maddelerinde belirtilen özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin temel yaşam becerilerini geliştirmek, topluma uyumlarını sağlamak, iş ve mesleğe yönelik bilgi ve beceriler kazandırmak amacıyla resmi veya özel, özel eğitim mesleki eğitim merkezleri ile özel eğitim iş uygulama merkezlerine devam edenler,
- Açık Öğretim Lisesinde uzaktan eğitim yöntemiyle öğrenim görenler,
Lise ve dengi öğrenim gören öğrenciler kapsamında 20 yaşını dolduracağı tarihe kadar bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
V- YÜKSEK ÖĞRENİMDE ÖĞRENİM GÖREN ÖĞRENCİLER
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na göre ön lisans, lisans, yüksek lisans veya doktora öğrenimi gören öğrenciler ile 2547 sayılı Kanunu’n 46’ıncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalışan öğrencilerden aylık kazançları 5510 sayılı Kanunu’n 82’nci maddesinde belirtilen miktarın altında olanlar 25 yaşını dolduracağı tarihe kadar bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
VI- ÖĞRENCİLER İLE İLGİLİ DİĞER HUSUSLAR
Lise ve dengi ile yüksek öğrenimde öğrenim gören öğrencilerin bakmakla yükümlü sayılabilmesi için aşağıda belirtilen hususların da dikkate alınması gerekmektedir.
Gerek lise ve dengi gerekse yüksek öğrenim öğrencilerinin öğrencilik durumlarının aktif öğrenci olması ve öğrencilik haklarından yararlanıyor olması gerekmektedir. Herhangi bir nedenle kaydını donduran öğrenciler, dondurulan dönemde bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden faydalandırılmayacaktır. Bir yüksek öğrenimi tamamlayıp pedagojik formasyon sertifika programlarına devam edenler, bu kapsamda bakmakla yükümlü olunan kişi sayılmayacaktır.
VII- LİSE ve DENGİ ÖĞRENİM ile YÜKSEK ÖĞRENİMDEN MEZUN OLANLAR
6385 sayılı Kanun’un 7’nci maddesi ile 5510 sayılı Kanunu’n 67’nci maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan ve 01/06/2012 tarihinden itibaren geçerli olan düzenlemeye göre; genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişisi durumunda olan öğrenciler veya hak sahibi olarak ölüm gelir/aylığı alan öğrenciler lise veya lise dengi okullarda öğrenim görenler, 20 yaşını geçmemeleri şartıyla bu öğrenimlerini bitirmelerini izleyen tarihten itibaren herhangi bir yükseköğrenim kurumuna kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın 120 gün daha sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
Ayrıca, 6663 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 67’nci maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan ve 10/02/2016 tarihinden itibaren geçerli olan düzenlemeye göre lise veya dengi öğrenimden mezun olanlar 20 yaşını, yükseköğrenimden mezun olanlar ise 25 yaşını geçmemek şartıyla mezun oldukları tarihi izleyen günden itibaren iki yıl süreyle, prim borçlarına bakılmaksızın bakmakla yükümlü olunan veya hak sahibi kişi sayılmak suretiyle sağlık hizmetinden faydalandırılacaktır.
VIII- LİSE ve DENGİ OKULLARDAN MEZUN OLANLAR
Bu kapsamda sağlık hizmetlerinden yararlanması gereken kişiler için programlarda gerekli düzenleme yapılmış olup 120 gün daha sağlık hizmetlerinden otomatik olarak yararlandırılması sağlanmıştır. Ancak, MEB veya SGK veri tabanındaki bilgi eksikliği veya sistem hataları nedeniyle anılan dönemler için söz konusu öğrencilerin sağlık hizmetlerinden yaralanamadığının anlaşılması durumunda genel sağlık sigortalısının ya da bakmakla yükümlü olunan öğrencinin SGK birimlerine müracaatı üzerine veya SGK Ünitesince yapılan tespitlere göre sağlık provizyon işlemleri yapılacaktır.
Söz konusu uygulama 09/02/2016 tarihinden itibaren sona ermiştir.
10/02/2016 tarihi itibariyle liseden mezun olanların, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişisi veya hak sahibi olarak ölüm gelir/aylığı alan kişi kapsamında, mezuniyet tarihini takip eden günden itibaren 2 yıl süreyle sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
6663 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce mezun olanlardan, henüz 2 yıllık süreyi doldurmayanlar için, mezuniyet tarihini takip eden günden itibaren (lise mezunları için 120 gün hesaba dahil edilerek) 2 yıllık sürenin tespiti yapılacaktır. Bu kapsamda olanlar 10/02/2016 tarihi sonrasında 2 yıllık süreden arta kalan süre kadar, bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
Bu düzenlemeye göre, sağlık hizmetlerinden faydalanacak kişinin kendisinin veya üzerinden sağlık yardımı alacağı genel sağlık sigortalısının prim borcuna bakılmayacaktır.
IX- YÜKSEK ÖĞRENİMDEN MEZUN OLANLAR
6663 sayılı Kanun’la getirilen ve 10/02/2016 tarihinden itibaren geçerli olan düzenlemeye göre, yüksek öğrenimden mezun olanlar 25 yaşını geçmemek şartıyla mezun oldukları tarihi izleyen günden itibaren 2 yıl süreyle aynı kapsamda sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edecektir.
Söz konusu düzenlemeye göre yüksek öğrenim görmesi nedeniyle ölüm gelir/aylığı alan hak sahibi kişiler, mezuniyet tarihlerinden itibaren 2 yıl süreyle aynı kapsamda sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
Ayrıca 10/02/2014 ve sonrasında mezun olan kişiler, mezuniyet tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin 10/02/2016 tarihinden sonrasına tekabül eden süreler kadar ölüm gelir/aylığı alan hak sahibi kişi olarak sağlık hizmetinden faydalandırılacaktır.
5510 sayılı Kanun veya önceki sosyal güvenlik kanunları kapsamındaki sigortalılar üzerinden gelir/aylık alan lise ve dengi öğrenimden veya yüksek öğrenimden mezun olanların, mezuniyet tarihini takip eden günden itibaren 2 yıl süreyle sağlık yardımlarından yararlandırılmaları aylık bağlama programları aracılığıyla otomatik olarak sağlanacaktır.
X- MALUL ÇOCUKLAR ile İLGİLİ HÜKÜMLER
Genel sağlık sigortalısı olanların çocuklarından SGK Sağlık Kurulu tarafından malul olduğu tespit edilenler bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
SGK tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularınca genel sağlık sigortalısının malul çocuğu hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporları SGK Ünitelerine ulaştığında sağlık aktivasyon servislerince, değerlendirilmek üzere ilgili SGK Sağlık Kurullarına gönderilecektir. SGK Sağlık Kurulu kararı ve eki, aktivasyon işlemini gerçekleştiren SGK Ünitesi tarafından muhafaza edilecektir.
Genel sağlık sigortalısının çalıştığı dönemde maluliyeti kabul edilen çocuğu, sigortalıya gelir/aylık bağlandıktan sonra da çocuğun durumunda değişiklik olmaması şartıyla sağlık hizmetlerinden faydalanmaya devam edecektir.
Doğuştan özürlü olduğu tespit edilenler ile 18 yaşından önceki bir tarihte SGK’ya müracaat ederek SGK Sağlık Kurulu tarafından maluliyeti tespit edilen çocuklar, 18 yaşını doldurduğu tarihten; herhangi bir olay nedeniyle (trafik kazası vs.) SGK Sağlık Kurulu tarafından maluliyeti tespit edilenler, sağlık hizmet sunucusu tarafından düzenlenen raporda belirtilen olay tarihinden; herhangi bir olay olmamakla birlikte maluliyet işlemine ilk defa müracaat edenlerden maluliyeti tespit edilenler ise sağlık hizmet sunucularınca düzenlenen sağlık kurulu rapor tarihinden itibaren malul çocuk olarak bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
5510 sayılı Kanun’un 28’inci maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında başka birisinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli olduğu SGK Sağlık Kurulunca tespit edilenler, bakmakla yükümlü olunan malul çocuk olarak değerlendirilecektir.
Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu malul çocuğunun maluliyetine esas raporunun kontrollü olması durumunda, kontrol tarihine kadar sağlık aktivasyon işlemi yapılacak, kontrol tarihinden sonra SGK Sağlık Kurulu tarafından maluliyet bakımından verilen karara göre işlem yapılacaktır.
XI- EVLAT EDİNİLEN ÇOCUKLAR
Genel sağlık sigortalısı tarafından mahkeme kararıyla evlat edinilen çocuklar, yaş ve cinsiyet durumuna göre 5510 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi veya geçici 12’nci maddesi hükümlerine göre genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
5510 sayılı Kanun’un geçici 4’üncü maddesi kapsamındaki askeri ve sivil personel ile 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (9) numaralı alt bendi kapsamındaki güvenlik korucularının devir tarihlerinden önce evlat edindiği çocukları, bakmakla yükümlü olunan kişi olarak değerlendirilecektir.
İlk defa 5510 sayılı Kanuna göre sigortalı olanlar ile sigortalının devir tarihinden sonra evlat edindiği çocuğu, 5510 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendine göre bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
Evlat edinilen çocuk, talep etmesi halinde genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişisi olarak öz anne ve babası üzerinden sağlık yardımlarından yararlanabilir. Evlatlık verilen çocuğun öz anne ve babası da talepleri halinde bu çocukları üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalandırılır.
Ancak evlat edinen kişi evlat edindiği çocuğu üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalanamayacaktır.
XII- BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLUNAN ANNE ve BABA
Geçiminin genel sağlık sigortalısı tarafından sağlandığı beyan edilen, Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Gelir Tespiti, Tescil ve İzleme Sürecine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca yapılan gelir testi tespiti sonucuna göre aile içinde fert başına düşen gelir miktarı brüt asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen, diğer çocuklarından sağlık yardımı almayan anne ve baba, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişisi sayılacaktır.
Genel sağlık sigortalısının anne/babasının, bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden faydalandırılmasında nüfus kayıtları esas alınacak, anne ile baba arasında resmi nikah olup olmadığına bakılmayacaktır.
Anne ile baba, genel sağlık sigortalısı olan farklı çocukları üzerinden ayrı ayrı sağlık hizmetlerinden faydalanabilecektir.
Genel sağlık sigortalısının annesinin veya babasının, genel sağlık sigortalısı olan bir başkası ile evlenmesi (üvey anne/üvey baba) halinde, çocukları üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalanamayacaktır. Ancak evli olduğu kişi, kendi çocukları üzerinden sağlık yardımı alan bakmakla yükümlü kişi konumunda veya ölüm gelir/aylığı alan ya da 60/c-1 kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanan kişi durumunda ise, gelir durumunun tespiti ve gerekli diğer koşulları taşıması şartıyla, çocukları üzerinden sağlık yardımı yapılabilecektir.
Genel sağlık sigortalısı üzerinden, bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden yararlanma hakları olup da talepte bulunmayan anne ve babalar, talepte bulunmaları ve gerekli koşulları taşımaları halinde 01/01/2012 tarihi itibariyle sağlık hizmetlerinden faydalandırılabilecektir.
5434 sayılı Kanunun geçici 139’uncu maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince, aynı Kanunun 72’nci maddesine göre yetim aylığı alan babanın hayatta bulunması nedeniyle, yetim aylığı bağlanamayan öz anne 5510 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
Genel sağlık sigortalısı üzerinden sağlık hizmetlerinden yararlandırılması talep edilen yabancı uyruklu ana/babanın yakınlık bilgisinin gerek nüfus kayıtlarından gerekse uyruğunda bulunduğu ülke konsolosluğundan alınacak belge ile veya ibraz edilecek resmi belgelerden (kimlik belgesi, pasaport, ehliyet, evlilik cüzdanı) tespit edilmesi halinde, genel sağlık sigortalısı olan çocukları üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
5510 sayılı Kanun’un 60’ıncı maddesi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların (60/d bendi kapsamında olanlar dahil) bakmakla yükümlü olduğu yabancı uyruklu olan anne/babasından gelir testi yapılamayacak olanların, geçiminin genel sağlık sigortalısı tarafından sağlandığını ve anne/babanın gelir düzeyinin brüt asgari ücret tutarının altında olduğuna dair sağlık yardımı talep ve taahhüt belgesi ile beyan etmesi halinde, genel sağlık sigortalısı üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalanacaktır.
Yabancı uyruklu ana\babanın, uyruğunda bulunduğu ülke mevzuatına göre primsiz aylık, işsizlik ödeneği, nakdi yardım, sosyal yardım gibi (örnek olarak Bulgaristan vatandaşlarından 65 yaş üzerindekilere bağlanan aylık gibi) kendi çalışmalarına dayanmayan aylık/nakdi yardım alması ve bunun miktarının asgari ücretin brüt miktarı kadar olduğunun beyan ve taahhüt edilmesi halinde genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişisi sayılacaktır.
XIII- 5510 SAYILI KANUN’UN GEÇİCİ 12’NCİ MADDESİNE GÖRE SAĞLANAN HAKLAR
5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte veya öncesinde ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kişiler, 5510 sayılı Kanun gereğince de kapsam türleri ve SGK tarafından devir alındıkları tarihler itibari ile bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
Kız Çocukları: 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte veya öncesinde ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları 5510 sayılı Kanun açısından da bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır. Söz konusu kız çocuklarının durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hak sahiplikleri yeni girdikleri kapsam türüne göre yeniden belirlenecektir. 6111 sayılı Kanunla, 25/02/2011 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun bu hükmü “bakmakla yükümlü olunan kız çocuklarının durum değişikliğinin sona ermesinden sonra tekrar anne/babası üzerinden sağlık hizmetlerinden yararlandırılacağı" şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Buna göre;
01/10/2008 tarihinden önce mülga 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara göre tescil edilen, en az sekiz ay sağlık sigortası primi ödemeyen ve borcu nedeniyle sağlık yardımı alamayan 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalının söz konusu borçlarını 01/10/2008 tarihinden sonra ödemesi halinde bunların kız çocukları, durum değişikliği oluncaya kadar sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
01/10/2008 tarihinden önce mülga 506, 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara göre sağlık yardımlarından yararlanılabilmek için gerekli olan en az 120 gün veya sekiz ay sağlık sigortası primi bildirilen/ödeyen ve işini terk eden sigortalının 01/10/2008 tarihinden sonra statü değiştirerek yeniden çalışmaya başlaması veya herhangi bir kapsamda genel sağlık sigortalısı olması halinde bunların kız çocukları, durum değişikliği oluncaya kadar sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
01/10/2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre tarım sigortalısı olan ve sattıkları ürün bedellerinden yapılan tevkifat nedeniyle 7 seri nolu Tebliğ kapsamında tescili geriye dönük olarak 01/10/2008 tarihinden öncesine çekilenlerin kız çocukları, durum değişikliği oluncaya kadar yaş ve eğitim durumuna bakılmaksızın anne/babaları üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalanacaktır.
01/10/2008 tarihinden önce mülga 506, 1479, 2926 ve 5434 sayılı Kanunlara göre sağlık hizmetlerinden yararlanılabilmek için gerekli olan sağlık sigortası primi bildirilen/ödeyen ve işinden ayrıldıktan sonra 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olanların kız çocukları, durum değişikliği oluncaya kadar öğrenim durumuna bakılmaksızın anne/babaları üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
Mülga 1479 ve 2926 sayılı Kanunlara göre sigortalı olanlardan 5510 sayılı Kanun’un geçici 17’nci maddesi gereğince sigortalılığı durdurulan ve askıya alınmadan önce 1 yıl içinde en az toplam 8 ay sağlık primi ödeyenlerle, 8 aydan az prim ödeyen veya hiç ödeme yapmadan hizmetleri askıya alınanlardan, askıya alınan bu süreleri ihya ederek ödeyenlerin kız çocukları durum değişikliği oluncaya kadar sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
2147 veya 3201 sayılı Kanunlara göre yurtdışı borçlanması yapanlardan; 01/10/2008 tarihinden önce aylık bağlanan ve Türkiye’de ikamet edenlerin bakmakla yükümlü oldukları kız çocukları, durum değişikliği oluncaya kadar sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
01/10/2008 tarihinden önce mülga 506, 1479, 2926 veya 5434 sayılı Kanun kapsamında sağlık hizmeti alabilmek için yeterli prim gün sayısı bulunan ve 01/10/2008 tarihinden önce veya sonra 2147 veya 3201 sayılı Kanunlarda aranan şartlara göre borçlanarak aylık bağlatan ve aylık bağlandıktan sonra Türkiye’de ikamet edenlerin bakmakla yükümlü oldukları kız çocukları, durum değişikliği oluncaya kadar sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
01/01/2012 tarihinden önce güvenlik korucusu olarak görevlendirilenler ile aylık bağlananların bakmakla yükümlü olduğu kız çocukları da devir tarihinden sonra durum değişikliği oluncaya kadar sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce sigortalı olan anne veya babasından birisi üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden yararlandırılan veya yararlanma hakkı olduğu halde yararlanmayan ve bu nedenle kazanılmış hakları bulunan kız çocukları, 01/10/2008 tarihinden sonra ilk defa sigortalı olan anne veya babası üzerinden durum değişikliğine bakılmadan sağlık hizmetlerinden faydalanmaya devam edecektir.
5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce sigortalı olan anne veya babasından birisi üzerinden bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden yararlandırılanlar, kesintisiz sağlık hizmeti alabilmesi için 18 yaşını doldurduğu veya 01/01/2012’den önceki bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden yararlanmayı hak ettiği tarihten, durum değişikliği olacağı tarihe kadar sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
Erkek Çocuklar: 15/01/2010 tarihinde devralınan kamu kurum ve kuruluşlarında 5510 sayılı Kanun’un geçici 4’üncü maddesine tabi çalışanlar ile 15/10/2010 tarihinde devralınan Türk Silahlı Kuvvetlerinde aynı bende tabi çalışan askeri ve sivil personel ile 01/01/2012 tarihinde devralınan 442 sayılı Kanun kapsamında güvenlik korucusu olarak görevlendirilenlerin erkek çocukları, durum değişikliği olmaması şartıyla öğrenim durumuna bakılmaksızın 25 yaşını dolduracağı tarihe kadar anne veya babası üzerinden sağlık hizmetlerinden faydalandırılır.
5510 sayılı Kanunun geçici 4’üncü maddesi kapsamındaki sigortalının emekli olması, bu kapsamdaki sigortalılığının sona ermesinden sonra 5510 sayılı Kanun’un 60’ıncı maddesinin diğer fıkraları kapsamında genel sağlık sigortalısı olması, durum değişikliği sayıldığından, bunların çocukları 5510 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde belirtilen şartlara göre bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
01/01/2012 tarihinden önce güvenlik korucusu olup halen bu kapsamdaki görevlendirmeleri devam edenlerin bakmakla yükümlü olduğu erkek çocukları için 442 sayılı Kanun’un 74’üncü maddesinin beşinci fıkrasına göre kazanılmış haklarından dolayı durum değişikliği olmadığı sürece 25 yaşına kadar sağlık yardımlarından yararlanacaktır. Bunlardan 01/01/2012 tarihinden sonra görevi sona erenler, ilk defa bu tarihten sonra güvenlik korucusu olanlar ile 442 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlananların erkek çocukları ise 5510 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının 10 numaralı alt bendinde belirtilen şartlara göre sağlık yardımlarından faydalanacaklardır.
Malul Çocuklar: 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce yürürlükte bulunan mülga 506, 2925, 1479, 2926, 5434 sayılı Kanunlar kapsamında sigortalı olanların veya gelir/aylık alanların bakmakla yükümlü olduğu çocuklarından ilgili kanunları gereğince maluliyetine karar verilerek, anne veya babaları üzerinden malul çocuk olarak sağlık yardımları karşılananlar, devir tarihinden sonra da durumlarında değişiklik oluncaya kadar mevcut sağlık kurulu raporlarına göre sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edecektir.
5510 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren malul çocuk olarak sağlık hizmetleri karşılananlardan, durum değişikliği nedeniyle bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamından çıkanlar, tarihlerinden öncekiler hariç) söz konusu raporların kontrollü raporlar olmaması durumunda, daha önce verilen maluliyet kararına istinaden tekrar bakmakla yükümlü olunan malul çocuk olarak sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
5510 sayılı Kanun’un geçici 4’üncü maddesi kapsamında sigortalı olanlardan, devir tarihinden önce ilgili mevzuatları gereğince sağlık kurulu raporu vermeye yetkili sağlık tesislerince düzenlenen maluliyete esas raporlara istinaden sigortalı üzerinden bakmakla yükümlü olunan malul çocuk olarak sağlık hizmetleri karşılananlar, devir tarihinden sonra da durumlarında değişiklik oluncaya kadar sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
5510 sayılı Kanun’un geçici 4’üncü maddesi kapsamında sigortalı olanların erkek çocuklarından 25 yaşını devir tarihinden sonra dolduranlar ise 25 yaşını dolduracağı tarihe kadar eğitim durumuna ve malul olup olmadığına bakılmaksızın sağlık hizmetlerinden yararlanabildiklerinden, 25 yaşını doldurduğu tarihten sonra SGK Sağlık Kurulunca maluliyetine karar verilmesi halinde bakmakla yükümlü olunan kişi sayılacaktır.
Üvey Çocuklar: Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurun evlendiği kişinin daha önceki birlikteliğinden olan ve 657 sayılı Kanun’un 209’uncu maddesi gereğince memur üzerinden tedavi yardımlarından faydalandırılan çocuklar, söz konusu sigortalıların tedavi yardımları SGK tarafından genel sağlık sigortası kapsamına devredildiği tarihten itibaren aynı hak ve hükümler çerçevesinde sağlık yardımlarından faydalandırılmaları sağlanmıştır.
Buna göre;
5510 sayılı Kanun’un geçici 4’üncü maddesi kapsamında çalışanların üvey erkek çocukları durumlarında değişiklik oluncaya kadar herhangi bir şart aranmaksızın 25 yaşına, üvey kız çocukları ise durumlarında değişiklik oluncaya kadar yaşına bakılmaksızın bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmetlerinden faydalandırılacaktır.
15/01/2010 tarihinde devralınan 5510 sayılı Kanun’un geçici 4’üncü maddesi kapsamındaki sigortalılar ile 15/10/2010 tarihinde devralınan Türk Silahlı Kuvvetlerinde aynı kapsamda çalışan askeri ve sivil personelin bu tarihlerden sonra evlenmesi halinde, üvey çocukları genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişisi olarak değerlendirilmeyecektir.
5510 sayılı Kanun’un geçici 4’üncü maddesi kapsamında devir tarihinden önce sigortalı tarafından bakmakla yükümlü olunan kişi olarak sağlık hizmeti karşılanan erkek çocukları, sigortalının emekli olması veya kamu iş yerinden ayrılarak 60’ıncı madde kapsamında genel sağlık sigortalısı olması durumunda sağlık hizmetlerinden 5510 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının 10 numaralı bendine göre faydalanabilecektir.
01/10/2008 tarihinden sonra ilk defa 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar ile 01/10/2008 tarihinden önce ve sonra 60’ıncı maddenin diğer kapsamlarındaki genel sağlık sigortalılarının üvey çocukları bakmakla yükümlü olunan kişi olarak değerlendirilmeyecektir.
01/01/2012 tarihinden önce güvenlik korucusu olarak görevlendirilenlerin bakmakla yükümlü olduğu üvey çocukları, durum değişikliği olmadığı sürece sağlık yardımlarından yararlanacaktır. Ancak 01/01/2012 tarihinden sonra güvenlik korucusu olarak görevlendirilenler ile 442 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlananların üvey çocukları ise bakmakla yükümlü olunan kişi sayılmayacaktır.
XIV- DURUM DEĞİŞİKLİĞİ ve HALLERİ
Durum değişikliği, sigortalının veya bakmakla yükümlü olunan kişilerin genel sağlık sigortasına devir işleminden önce ilgili kanunlarına göre almakta olduğu sağlık hizmetlerinin sona ermesini ve değişiklik tarihi itibari ile sağlık hizmetlerinden yararlanma koşullarının 5510 sayılı Kanun’a göre yeniden belirlenmesini ifade eder.
Bakmakla yükümlü olunan kişinin evlenmesi, uzun vadeli sigorta kolları kapsamında sigortalı olması, gelir/aylık alması, anne/babanın gelirinde bakmakla yükümlü olabilmesi için aranan gelir miktarının aşılmasına sebep olacak düzeyde artış olması durumunda, bakmakla yükümlülük hakkı sona erecektir. Durum değişikliğinin sona ermesi halinde 5510 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi veya geçici 12’nci maddesinin sekizinci fıkrası hükümlerine göre yeniden belirlenecektir.
Ayrıca 5510 sayılı Kanun’un geçici 4’üncü maddesi (5434 sayılı Kanuna tabi) kapsamındaki sigortalının, anılan kapsamdaki sigortalılığının sona ermesi veya emekli olması bakmakla yükümlü olduğu erkek çocukları ile üvey çocukları için durum değişikliği sayılacaktır.
Ancak 15/01/2010 tarihinde devralınan kamu görevlileri ile 15/10/2010 tarihinde devralınan Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan askeri ve sivil personelin çocuklarının;
a) 18 yaşını doldurmadan önce,
b) Devir tarihlerinden önce,
c) Öğrenci iken okumakta olduğu okulun akademik takviminin esas alınarak yarı yıl ve yaz tatili dönemlerinde,
Uzun vadeli sigorta kollarına tabi sigortalı olmaları durum değişikliği olarak kabul edilmeyecektir.
XV- BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLUNAN KİŞİ SAYILMAYANLAR
Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular; genel sağlık sigortalısının oturma izni almamış yabancı uyruklu anne/babaları; uluslararası sosyal güvenlik sözleşme hükümleri saklı kalmak kaydıyla yurt dışında ikamet edenler; 5510 sayılı Kanun’un geçici 20’nci maddesi kapsamındaki sandıklarda sigortalı olanlar ile bunlardan hak sahibi olarak aylık alanlar bakmakla yükümlü olunan kişi sayılmazlar.
Yazar:
Mahmut ÇOLAK
Emekli SGK Başmüfettişi
İş Hukuku ve SGK Mevzuatı Danışmanı




Yorumlar