Kamu hizmetleri ücret veya ödenekleri kamu gelirlerinden karşılanan atanmış veya seçilmiş kişiler eliyle gördürülmektedir. Bu kişiler geçici veya sürekli kamu hizmeti görevlileridir.
İki genel seçim dönemi arasında görev yapmak üzere seçilmeleri nedeniyle geçici süreli görevli olarak tanımlayabileceğimiz seçilmişler Cumhurbaşkanı, milletvekilleri; mahalli idarelerde belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri ve ihtiyar heyeti üyeleri (bunlar ücret/ödenek almazlar) ve muhtarlardır. Seçilmişlerin sayısı, unvanı, görev, yetki ve sorumlulukları kanunlarda belirlenmiştir. Seçilme şartlarına haiz olanlar, kanunlarında yazılı usul çerçevesinde seçilerek, seçildikleri kamu hizmetini yürütmek üzere görevlerine başlarlar. Bu çalışmamızda seçilmişlerin sayısı, unvanı, görev, yetki ve sorumluluklarına yönelik bir bölüm ya da kısım açılmayacaktır.
Sürekli kamu hizmeti görevlileri bakanlar, diğer memurlar, işçi ve sözleşmeli personelden oluşur. Sürekli kamu hizmeti görevlerinden; bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet kapsamında yılın, ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi kısmi zamanlı hizmetler sözleşmeli personel eliyle, mevsimlik ve kampanya işleri ile orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde bir malî yılda 6 aydan az süren hizmetler ise geçici işçi eliyle gördürülür.
Kamu hizmetleri/görevleri genel olarak istihdam edilen kişiler eliyle görülmektedir. Kişilerin kamu hizmeti görebilmesi için de önceden belirlenmiş bir görev, kadro veya pozisyonun belirlenmiş olması ve bu görev, kadro veya pozisyonla ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Görev, genel olarak özel kanunla (Dekan, yönetim kurulu üyeleri, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkan ve üyeleri, YÖK üyeleri, mütevelli heyeti üyeleri gibi) belirlenirken; kadro ve pozisyon sayısı (üst kurullar, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı, 4924 sayılı Kanun, 5502 sayılı Kanun, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gibi) az sayıda idare için özel kanunla; diğer kamu idare, kurum ve kuruluşu için genel düzenlemelerle belirlenmiştir.
Kadro veya pozisyona ilişkin genel düzenlemeler, kapsam alanı ve istihdam içinde payı dikkate alınarak sırası ile 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, mahalli idarelerle (5216 Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu gibi) ilgili kanunlar, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve az sayıda idare için özel düzenlemelerdir.
Kadro, pozisyon veya mevzuatında tanımlanmış görev ve unvan oluşturulmadan kişilerin kamuda istihdam edilmeleri mümkün olmamaktadır. İlk bakışta cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar bu kuralın istisnası gibi görünse de; Anayasa’da Cumhurbaşkanına cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakan atama yetkisinin verilmesi, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlıkların/bakanların teşkilat ve görevi tanımının yapılmış olması nedeniyle, bu unvanlarda önceden oluşturulmuş unvanlar olarak değerlendirilmektedir
Kamu yönetiminde, sınava dayalı/liyakat sistemi çerçevesinde personel seçiminin ilk uygulaması Çin’de, hanedanlıklar döneminde, 6 ıncı yüzyılda başlanmış ve ilerleyen yüzyıllarda komşu ülkelerde de uygulanmıştır. Büyük Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarının yükselme dönemlerinde de saray bürokrasisine personel seçiminde liyakat ve ehliyete önem verilmiştir. Sürekli kamu hizmeti görevlilerinin, (bakan gibi siyasi görevler, bazı üst kademe kamu yönetici kadro, pozisyon veya görevlerine açıktan atanacaklar ile istisnai memuriyet kadrolarına atanacak olanlar hariç olmak üzere) Anayasanın 70 inci maddesi uyarınca hizmetin gerektirdiği niteliklere haiz olan herkesin katılabileceği bir liyakat sınavı sonrasında atanması esas olmalıdır.
Bu yazımızda; kamu istihdamına ilişkin mevzuat ve mevzuatın uygulanmasında görev alan idareler ile kamu hizmetine girme hakkına yönelik özet bilgi sunulacaktır.
Kamu istihdamının, yaklaşık yüzde seksenlik kısmı 2 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında;
Diğer kısmı da, bu Kararname dışında kalan (Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatının kadro ve pozisyonları, MİT personeli, MSB bünyesindeki TSK personeli, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının gizli olan kadro veya pozisyonlarında ve Mahalli idareler, KİT’ler, kamu sermayeli diğer anonim şirketler, düzenleyici ve denetleyici kurumlarda) kamu idare, kurum ve kuruluşlarında yapılmaktadır.
1- 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında istihdam
Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin kapsamı, Kararnamenin 2 inci maddesinde;
“Bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan idareler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunlarla veya Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle kurulan diğer idareler, fonlar ve kefalet sandıkları hakkında uygulanır.” ibaresi ve ek 2 inci maddesinde yer alan
“5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı cetvelde yer alan kurum ve kuruluşların temizlik ile koruma ve güvenlik işlerini yürütmek için gerekli sürekli işçi kadrolarının ihdası, iptali ve kullanılmasına dair hususlar Cumhurbaşkanı kararıyla düzenlenir.” ibaresi ile belirlenmiştir.
Kadro ve pozisyonların ihdası, dağılımı, değişimi, kullanımı, iptali gibi hususlar bu CBK da
belirlenen usul kapsamında yapılmaktadır.
1.1 Kadro ve Pozisyonda İhdası
Bu CBK uyarınca, kapsamında yer alan kamu teşkilatlarında memur kadrolarının ihdası “Cumhurbaşkanı kararnamesi” ile 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası kapsamındaki sözleşmeli personel pozisyonu, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 23 üncü, ek 26 ncı ve ek 27 nci ve maddeleri kapsamındaki sözleşmeli personel pozisyonu ve 4857 İş Kanuna tabi sürekli işçi kadrosunun ihdası “Cumhurbaşkanı kararı” ile yapılmaktadır.
Kadro ve pozisyonların dağılımı, değişimi, kullanımı, iptali gibi hususlarda bu Kararname
kapsamında yapılmaktadır.
1.1.1. Memur Kadroları
Kararname kapsamında yer alan memur kadroları (I) sayılı cetvelde, hâkimlik ve savcılık mesleklerinde bulunanlar ve bu mesleklerden sayılanların kadroları (II) sayılı cetvelde, öğretim elemanı kadroları da (III) sayılı cetvelde (Anayasa Mahkemesi kararı öncesi) yer almaktadır.
1.1.1.2 İhdas
Kadro ihdası süreci, ilgili kamu teşkilatının ihtiyaç talebini Cumhurbaşkanlığına göndermesi ile başlar; Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının yapacağı inceleme ve araştırması sonucu oluşacak ihdas veya ret görüşü Cumhurbaşkanının takdirine sunularak sonuçlandırılır.
Ancak, Anayasa Mahkemesi kararı sonrası, 15 Nisan 2022 tarihinden itibaren öğretim elemanı kadrolarının ihdası (15 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazete), kanunla yapılmaya başlanmıştır.
1.1.1.3 Kullanım
Kararname kapsamına giren kurum ve kuruluşlarının; boş memur ve öğretim elemanı kadrolarına açıktan veya diğer kurum ve kuruluşlardan nakil suretiyle yapabilecekleri yıllık atama sayısı, bu sayı sınırlamasına tabi tutulmayacak atamalar ile uygulamaya ilişkin hususlar, öğretim elemanları için Yükseköğretim Kurulunun görüşü alınmak suretiyle, her yıl Cumhurbaşkanınca belirlenmektedir.
Boş kadrolara 657 sayılı Kanunun 59 uncu ve 92 nci maddeleri uyarınca yapılabilecek açıktan atamalar için, verilmiş genel atama izni dışında Cumhurbaşkanlığından ayrıca atama izin alınması gerekmektedir.
Hâkimlik ve savcılık mesleklerinde bulunanlara ve bu mesleklerden sayılanların kadrolarına
atamada her hangi bir izin söz konusu değildir.
1.1.2 Sürekli İşçi Kadrosu
Sürekli işçi kadrosu, Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenerek, Kararname eki (V) sayılı cetveline eklenmektedir.
1.1.2.1 İhdas
Kararname kapsamında olan idarelerin atölye, şantiye, fabrika ve çiftlik gibi işçi istihdamı zorunlu olan hizmet birimleri ile temizlik, koruma ve güvenlik, bakım ve onarım gibi destek hizmetleri için ihtiyaç duyulan işçi kadro talebi, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığın gönderilir ve Başkanlığın yapacağı inceleme ve araştırması sonucu oluşacak ret veya uygunluk görüşünün Cumhurbaşkanının onaması ile sonuçlanmaktadır.
1.1.2.2 Kullanım
Sürekli işçi kadrolarından boş olanların açıktan atama amacıyla kullanılması (ilgili mevzuatı uyarınca yükümlü oldukları engelli ve eski hükümlü işçi atamaları ile sürekli işçiyken askerlik görevi sebebiyle kurumlarından ayrılanlardan muvazzaf askerlik hizmeti dönüşü göreve başlayacaklar hariç) Cumhurbaşkanlığının iznine tâbidir.
1.1.3 Sözleşmeli Personel Pozisyonu
Sözleşmeli personel pozisyon sayısı, Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenmekte ve Kararname eki (IV) sayılı cetvele eklenmektedir.
1.1.3.1 İhdas
Sözleşmeli personel pozisyonları; sayı, unvan, nitelik, sözleşme ücreti ve sürelerinin belirlenmesi suretiyle merkezde toplam sayı olarak, taşrada ise bölge veya il bazında ihdası Cumhurbaşkanınca yapılmaktadır.
1.1.3.2 Kullanım
Sözleşmeli personel pozisyonlarından boş olanların açıktan alım amacıyla kullanılması, Cumhurbaşkanlığının iznine tâbidir. Yükseköğretim kurumlarının araştırma-geliştirme proje hizmetlerine ilişkin pozisyonlarda çalıştırılacaklar için açıktan alım izni aranmaz.
2. Mahalli İdarelerde İstihdam
Belediyeler ve bağlı kuruluşları, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri kurdukları mahalli idare birlikleri hizmet ihtiyaçlarını görmek üzere memur, sözleşmeli personel, sürekli işçi ve geçici iş istihdam ederler. Bu kapsamda istihdam edilen personel bu idarelerin personelidir.
Bu idareler ayrıca, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 20 inci maddesinin;
“İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 22 nci maddesindeki limit ve şartlar ile 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir.” hükmü ve bu hüküm uyarınca yayımlanan “İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Üyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gördürülmesine İlişkin Usul ve Esaslar” çerçevesinde, işçiler eliyle görülebilir hizmet alanlarında ve bu idarelerin kuruluş kanunları kapsamında kuracakları iktisadi işletmelerde; yazımızın bu bölümünde açıklanan istihdam süreçler dışında (yazımızın bu bölümünde açıklanan yöntemle istihdam edilen personelin iki buçuk katını aşan personeli, Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanan “Belediye ve Bağlı Kuruluşları İle Bunların Üyesi Oldukları Mahalli İdare Birlikleri Personel Alımı Rehberi” rehber kapsamında), kadro ihdası, atama izni (gibi usul hükümlerine uyulmadan personel istihdam etmektedir. Ancak, bu usulle istihdam edilen eleman belediye tüzel kişiliğinin elemanı değil, iktisadi işletmenin elemanıdır.
2.1. Belediyeler
Belediyeler, 5216 Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve bu kanunlar uyarınca belirlenen norm kadro ilke ve standartlarına dair yönetmelik kapsamında merkez teşkilatları ile bağlı kuruluşlarında memur, sözleşmeli personel, sürekli işçi ve geçici işçi istihdam ederler.
2.1.1 Kadro ve Pozisyonda İhdası
Belediyeler ve bağlı kuruluşlarının memur ve işçi (norm) kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonları, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi ve madde uyarınca yayımlanan Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik ilke ve standartlar çerçevesinde belediye meclisi kararıyla belirlenmektedir.
2.1.2 Kadro Kullanımı
Mahalli İdarelere İlk Defa Atanacaklara Dair Sınav ve Atama Yönetmeliğinin 5 inci maddesi uyarınca, atama yapılacak kadro unvanı ve sayıları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından izin alınması gerekmektedir.
2.1.3 Pozisyon Kullanımı
Memur kadro unvanları karşılık gösterilmek suretiyle belirlenen sözleşmeli personelin unvanı ve sayıları norm kadro ilkeleri kapsamında 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinde belirlenmiştir. Bu unvanların bir kısmında tam zamanlı ve yıllık; bir kısmında ise haftanın ya da ayın belirli gün veya saatlerinde kısmi zamanlı olarak sözleşme ile personel çalıştırılabilmektedir.
Kanunun 49 unca maddesinde belirlenen memur kadro unvanları karşılık gösterilerek sözleşmeli personel istihdam edebilmek için (7/15754 sayılı Kararın ek 2 inci maddesi uyarınca sınav yapılması veya) izin alınması gerekmemekte, ancak, karşılık gösterilen kadroya memur ataması yapılmamaktadır.
2.2 İl Özel İdaresi
İl Özel idareleri, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile bu kanunlar uyarınca belirlenen norm kadro ilke ve standartlarına dair yönetmelik kapsamında memur, sözleşmeli personel, sürekli işçi ve geçici işçi istihdam ederler.
2.2.1 Kadro Kullanımı
Mahalli İdarelere İlk Defa Atanacaklara Dair Sınav ve Atama Yönetmeliğinin 5 inci maddesi uyarınca, atama yapılacak memur kadro unvanı ve sayıları için İçişleri Bakanlığından izin alınması gerekmektedir.
2.2.2 Pozisyon Kullanımı
İl özel idareleri de, 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesi kapsamında istihdam edeceği sözleşmeli personeli, bu bölümün (2.1.2) Pozisyon Kullanımı başlığı altında yapılan açıklama çerçevesinde istihdam etmektedir.
3. Sermayesinin Çoğunluğu Kamuya Ait Kuruluşlar
Cumhuriyetin ilk yıllarında Devletin uyguladığı karma ekonomik model kapsamında kurulan iktisadi kuruluşların bir kısmı, faaliyetini günümüzde de sürdürmektedir. Ayrıca serbest piyasa ekonomisine geçiş sonrasında da milli savunma, milli güvenlik ve kamu yararı, ekonomi ve güvenlik ile ilgili olarak milli yararların korunması, Ulusal egemenlik kapsamındaki uydu yörünge pozisyonlarının haklarının yönetimi ve işletme yetkisi gibi alanlarda kamu sermayeli yeni şirketler kurulmuştur. Bu kuruluşlarda kamuya ait olduğu için personel istihdamında kamu idarelerinin istihdam yapılarına paralel bir düzenleme yapılmıştır.
Bu kapsamda yer alan kuruluşların hizmetleri memur, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle gördürülmektedir.
3.1. KİT’lerde Kadro ve Pozisyon İhdası
Teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda ihtiyaç duyulan hizmetler memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle görülmektedir.
KİT’lerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak istihdam edilecek personelin kadrosu, 399 sayılı KHK ya ekli 1 sayılı cetvelde gösterildiği üzere kanunla belirlenmiştir.
Sözleşmeli statüde istihdam edilecek personele ait pozisyonların unvan ve sayıları Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılmaktadır.
Yeni kadro ve pozisyonların ihdası ile ihdas edilmiş kadro ve pozisyonların iptal ve değişiklikleri Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılabilmektedir.
İşçi kadrolarının ihdası hususunda 399 sayılı KHK da bir düzenleme yapılmamıştır. KİT’lerde işçi kadrosu Ticaret Kanunu kapsamında, yönetim kurulunca belirlenmektedir.
3.1.1. KİT’lerde Kadro ve Pozisyon kullanımı
233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 29 uncu maddesi uyarınca her yıl yayımlanması gereken (2022 yılında 10.10.2022 tarihli ve 4620 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının Eki Karar gibi) Genel Yatırım ve Finansman Programında, istihdama ilişkin düzenleme de yapılmaktadır.
KİT’lerin kadro ve pozisyonları yılı Genel Yatırım ve Finansman Programında belirtildiği şekilde kullanılmaktadır.
3.2 Kamu Bankaları ve Özel Kanunlarla Kurulan Diğer Anonim Şirketlerde Kadro ve Pozisyon İhdası
Bu kapsamda kamu bankaları (Merkez bankası ve katılım bankaları dahil) ve KİT kapsamında yer almayan diğer kamu şirketleri yer almaktadır. Sermayesinin kahir ekseriyeti veya tamamı Kamuya ait olan bankalar ve özel kanunla kurulan diğer şirketlerin personel istihdam usulü, kuruluşlarına ilişkin kanunlarda belirlenmiştir. Bu kapsamda yer alan şirketlerde kadro ve pozisyon ihdası ( PTT hariç) genel olarak yönetim kurullarınca yapılmaktadır.
3.2.1 İller Bankası Anonim Şirketi personel ihtiyacını usul ve esasları, unvanı ve sayısı Yönetim Kurulunca belirlenen sözleşmeli personel eliyle; Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi personel ihtiyacını, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 26 ve 27 inci maddesi kapsamında vize edilen pozisyonda istihdam edeceği sözleşmeli personelle karşılanmaktadır.
3.2.2 Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Anonim Şirketi, Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketinin hizmet ihtiyacı, bankalarının genel kurulunca belirlenen sayıda çalıştırılacak işçiler eliyle görülmektedir.
3.2.3 Ziraat Katılım Bankası Anonim Şirketi, Vakıf Katılım Bankası Anonim Şirketi, Emlak Katılım Anonim Şirketinin personel ihtiyacı, genel kurulca belirlenen sayıda çalıştırılacak işçiler eliyle görülmektedir.
3.2.4 Merkez Bankasının hizmet ihtiyacı Banka Meclisince sayı ve unvanları belirlenen memurlar ve işçiler eliyle gördürülmektedir. Merkez Bankası, Banka Meclisi kararı ile sözleşmeli statüde olarak yerli ve yabancı uzman çalıştırılabilmektedir.
3.2.5 Türkiye İhracat Kredi Bankası hizmet ihtiyacını Yönetim Kurulunca belirlenen usul ve esaslar kapsamında istihdam edeceği işçi eliyle gidermektedir.
3.2.6 Telgraf ve Telefon hakkında 406 sayılı Kanunun değişik 1inci maddesi ile Türk Telekom Anonim Şirketi kurulmuş ve bu Kanuna eklenen 22 inci madde ile de Telekom personelinin statüsü belirlenmiştir. Buna göre Türk Telekom’daki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar, Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeleri memur statüsünde, bunların dışında kalan personel ise Yönetim Kurulunca belirlenen esaslar kapsamında işçi statüsünde istihdam edilecektir.
3.2.7 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununa, 5189 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile eklenen ek 33 üncü maddesi ile de Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme Anonim Şirketi (Türksat A.Ş.); 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca Borsa İstanbul Anonim Şirketi kurulmuştur. Türksat A.Ş. ve Borsa İstanbul A.Ş işçi statüsünde personeli Yönetim Kurulu kararı kapsamında istihdam etmektedir.
3.2.8 Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketinin hizmet ihtiyacı İş Kanunu kapsamında istihdam edilen personel eliyle gördürülmektedir. İstihdam edilecek işçilerin kadrosu, unvanı, ücreti ile diğer tüm mali ve sosyal hakları, terfii, izni, çalışma esasları, vekâlet, ödül ve disiplin işlemleri ile sözleşme esasları ve benzeri diğer uygulamaya ilişkin hususlar Genel Kurulca, yetki devredilmesi halinde Yönetim Kuruluna belirmektedir.
3.2.9 6741 sayılı Kanunla kurulan ve ana sözleşmesi Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin
30.01.2017 tarihli ve 9252 sayılı gazetesinin 485 ile 486’ncı sayfasında yayınlanan Türkiye Varlık Fonu personeli; Bakanlar Kurulunun 17/10/2016 tarihli ve 2016/9429 sayılı Karar ekinde yayımlanan Türkiye
Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Yapısına ve İşleyişine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararın Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar’ın 13 üncü maddesi uyarınca Yönetim Kurulu üyeleri ile genel müdür Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde aranan şartlar kapsamında, bunların dışındaki personelse, Yönetim Kurulunun belirlediği esaslar çerçevesinde işçi statüsünde istihdam edilmektedir.
3.3 Kadro ve Pozisyon kullanımı
Bankalar (Merkez bankası ve katılım bankaları dahil) ve diğer şirketlerde kadro veya pozisyon
kullanımı genel kurul (bazılarında yönetim kurulu) kararı ile gerçekleştirilmektedir.
4. Düzenleyici ve denetleyici kurumlar
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Rekabet Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Nükleer Düzenleme Kurumu ve Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu gibi düzenleme ve denetleme görevi bulunan idarelerin hizmet ihtiyaçları, diğer kamu idare ve kuruluşlarında olduğu gibi genel hükümler çerçevesinde memur, sözleşmeli personel ve
(temizlik ile koruma ve güvenlik işleri) işçiler eliyle gördürülmektedir.
4.1 Kadro ve pozisyon ihdası
Memur ve sözleşmeli personele ilişkin kadro pozisyon sayıları teşkilat kanunlarında yapılmıştır. Ek kadro ve pozisyon sayıları da yeni bir kanunla yapılabilmektedir.
4.1 Sürekli İşçi Kadroları
2 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin ek 2 nci maddesi uyarınca temizlik ile koruma ve güvenlik işlerini yürütmek için gerekli olan sürekli işçi kadrolarının ihdası ve iptali dair hususlar ise Cumhurbaşkanı kararıyla yapılmaktadır.
4.2. Kadro ve Pozisyon kullanımı
Düzenleyici ve denetleyici kurumların memur ve sözleşmeli personel boş kadro ve pozisyonlarının kullanımı, bu kurumların kurullarının kararı ile gerçekleşmektedir.
İşçi kadrolarının kullanımı ise 2 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çerçevesinde yürütülmektedir.
5. İstihdama ilişkin özel düzenlemeler
Birçok kamu idare, kurum, kuruluş ve benzeri teşkilatlar ve şirketler, özel kanunlarında belirtilen usul çerçevesinde ilk dört bölümde belirtilen istihdamlarına ek olarak geçici işçi ve özel düzenlemeler uyarınca sözleşmeli personel istihdam edilebilmektedir.
5.1 Geçici işçi
5620 sayılı Kanunun 3 ünci maddesi uyarınca KİT lerde, mahalli idareler ve birliklerinde, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler ve (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunlarla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları, özel kanunlarla kurulan kuruluş ve teşekküller ile hizmetlerini genel bütçenin transfer tertiplerinden yardım alarak yürüten kamu kurum ve kuruluşlarında, yetkili mercilerin (KİT lerde Cumhurbaşkanlığının, mahalli idarelerde meclislerin, diğerlerinde Hazine ve Maliye Bakanlığının) vizesini müteakip geçici işçi istihdam edilebilmektedir.
5.2 Bilişim Personeli
Sözleşmeli bilişim personeli, özel teşkilat kanunları (Sosyal Güvenlik Kurumu, Adalet Bakanlığı gibi) veya 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 6 ncı maddesi kapsamında, belirtilen azami sayıyı aşmamak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığının vizesini müteakip istihdam edilebilmektedir.
5.3 Diğer sözleşmeli personel
4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu ve 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu kapsamındaki sözleşmeli personeller Hazine ve Maliye Bakanlığının vizesini müteakip;
Yükseköğretim mevzuatı kapsamında olan sözleşmeli öğretim elemanları YÖK ün ve/veya Hazine ve Maliye Bakanlığının vizesini müteakip; istihdam edilebilmektedir.
5.4 Köy Korucuları
442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesine 5673 sayılı Kanunla eklenen fıkranın “Cumhurbaşkanınca tespit edilecek illerde; olağanüstü hal ilanını gerektiren sebeplere ve şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin köyde veya çevrede ortaya çıkması veya her ne sebeple olursa olsun köylünün canına ve malına tecavüz hareketlerinin artması hallerinde, valinin teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile yeteri kadar güvenlik korucusu görevlendirilmesi kararlaştırılabilir. Bu şekilde görevlendirilecek güvenlik korucusu sayısı 40.000 kişiyi geçemez. Cumhurbaşkanı bu sayıyı yüzde elliye kadar artırmaya yetkilidir. …” hükmü çerçevesinde, istihdam edilirler.
5.5.Toplum yararına çalışma programı veya hizmet satın alma yöntemi ile personel temini
Yazımıza konu kurum, kuruluş idare gibi kamu teşkilatlarına ait bir kadro, pozisyon veya görevle ilişkilendirilmeden, kamunun hizmet ihtiyacını gidermek amacı ile uzun süredir uygulanan ve geçici mahiyette olan istihdama da, kısmen kamu istihdamı denilmektedir. Bu uygulama üç yöntemle yapılmaktadır.
Bunlardan biri, işsizliğin yoğun olduğu dönemlerde veya yerlerde doğrudan veya yüklenici eli ile toplum yararına bir iş ya da hizmetin gerçekleştirilmesi yoluyla özellikle istihdamında zorluk çekilen işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplininden uzaklaşmalarını engelleyerek işgücü piyasasına uyumlarını gerçekleştirmek ve bunlara geçici gelir desteği sağlamak amacıyla İŞKUR tarafından uygulanan programlardır. Bu çalışma usulünde, her yıl yenilenen noter kurası yöntemi, liste yöntemi veya yüzde seksen noter kurası yüzde yirmi liste yöntemlerinden birisi ile çalışacak kişiler belirlenmektedir. Belirlenen kişiler kamusal altyapının yenilenmesi, çevre temizliği, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi okullarda çevre düzenlemesi, bakım ve onarım, temizlik işleri; restorasyon, tarihi ve kültürel mirasın korunması, ağaçlandırma, park düzenlemeleri, vadi ve dere ıslahı, erozyon engelleme çalışmaları alanlarında bir yılda en çok dokuz ay süre ile İş Kanunu kapsamında çalıştırılmaktadır.
Diğeri, KİT’lerin Kamu ihale mevzuatında tanımı yapılan hizmet ihtiyacının, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve teşebbüs ana statüsü ve ilgili diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde ihale suretiyle hizmet satın alınması yöntemidir. Bu yöntemde hizmet sunacak kişiler ihaleyi kazanan işverene ve 4857 sayılı İş Kanununa tabi olmaktadır. İşverenin ve bu yöntemle istihdam edilenlerin hizmet süresi ihale süresi ile sınırlıdır.
Üçüncü yöntemde, yazımızın (3.2.) bölümünün konusuna giren şirketlerin İş Kanunun 2 inci maddesinde tanımı yapılan alt iş verene gördürdükleri hizmetlerdir. Bu şirketler alt işverenle yaptıkları sözleşmelerle güvenlik, temizlik gibi tali işlerini alt işveren aracılığıyla istihdam ettikleri işçilere gördürmektedir. Alt işverenin ve bu yöntemle istihdam edilenlerin hizmet süresi, yapılan sözleşme süresi ile sınırlıdır.
6. Kamu hizmetlerine girme
Anayasamızın farklı maddelerinde kamu görevlileri, kamu hizmeti, kamu hizmeti görevlileri, diğer kamu görevlisi, işçi niteliği taşımayan kamu görevlileri ibarelerine yer verilmiş ancak bu ibarelerin tanımı yapılmamıştır. Kamu hizmeti veya görevinin tanımı, diğer yasalarda da yazımızın konusunu kapsayacak şekilde yapılmamıştır.
Ancak, 2709 sayılı Anayasamızın 108 inci maddesi, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunun 2 inci ve 3 üncü maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 6 ncı maddesi; 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 2 inci maddesi, mülga 217 Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 inci maddesi, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gibi mevzuattan; öğretiden ve Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’ın çeşitli kararlarında faydalanılarak, kamu hizmetinin tanımı yapılabilmektedir.
Bu kapsamda kamu hizmeti, genel anlamda; “Yasama, Yargı ve Yürütme erkinde; Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait şirketlerde; kanunla veya kanunun verdiği yetki ile belirlenmiş bir kadro, pozisyon veya görevle, atama usulü ile ilişkilendirilenlerin yürüttükleri hizmetler olarak tanımlanabilir.”
Kamu hizmetine girme hususunda Anayasanın 70 inci maddesinde;
“Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez.” hükmüne yer vermiştir. Anayasa, diğer haklar gibi bu temel hakkın kullanılması hususunda, ayrıca açıklama yapmamıştır.
Ancak, Anayasamızın giriş bölümünün;
“… Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu; …” hükmüne,
Anayasamızın 2 nci maddesinin;
“Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” hükmüne,
10 uncu maddesinin;
“Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.” hükmü, 70 inci maddedeki düzenlemeyi güçlendirmektedir.
Anayasamızın 70 inci maddesi “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. ”der. Kamu personel istihdamına ilişkin birçok düzenlemede de bu hüküm göz önünde bulundurulmuştur. Fakat, kamu hizmeti, kamu kurumu, kamu kuruluşu, kamu görevi gibi ibarelerin, mevzuatta kamu hizmetine girmeyi de kapsayacak bir tanımının yapılmamış olması nedeniyle, hangi kamu hizmetlerinin Anayasamızın 70 inci maddesi kapsamında kamu hizmeti olduğu, hangilerinin bu kapsamda olmadığı hususunda uygulamada birlik sağlanamamıştır.
Ayrıca, Uluslararası Çalışma Örgütünün (İLO) 1964 yılında onadığı ve Ülkemizin de 9.11.1976 tarihli ve 2027 sayılı Kanunla kabul ettiği “İstihdam Politikasıyla ilgili 122 sayılı Karar’ının giriş bölümünde yer alan;
“ …. Bu beyannamenin -ırk, inanç ve cinsiyetleri ne olursa olsun, bütün insanlar, maddi ilerlemenin ve manevi gelişmelerin, serbestlik, şeref ve haysiyet iktisadi güvenlik içinde ve eşit şanslarla takip etmek hakkına maliktirler- şeklinde ifade edilen ana hedefi ışığında, iktisadi ve mali politikaların istihdam politikası üzerindeki yankılarını inceleme ve göz önünde bulundurma görevinin Milletlerarası Çalışma Teşkilatı'na ait olduğunu, İnsan Hakları Beyannamesinin "her şahsın, çalışma ve işini serbestçe seçme, eşit ve elverişli çalışma koşulları ve işsizliğe karşı korunma hakkına maliktir …" ilkelerinin gereği olarak da her vatandaşa kamu hizmetine girmede de eşit koşul sağlayacak bir uygulamaya ihtiyaç vardır.
Kanaatimce, kamu hizmeti, kamu kurumu, kamu kuruluşu, kamu görevlisi gibi ibareler Anayasanın 70 inci maddesinde sözü edilen “kamu hizmeti” ibaresinin mütemmim cüz’idir. Bu itibarla, yukarıda örneklenen mevzuat ve yargı kararı çerçevesinde Anayasanın 70 inci maddesinin uygulama alanını belirlemek ve bu hizmete personel alımında, hizmetin niteliklerine haiz olan her Türk vatandaşına olanak sağlamak Devlet erklerinin görevidir.
6.1. Kamu hizmetine girmede yaşanan diğer sorunlar
Kamu hizmetine girme alanı net olarak belirlenemediği için, aşağıda yer verilen yasalarla koruma altına alınan kesimlerin kamu hizmetine girme hakkı da olumsuz etkilenmektedir.
2713 Terörle Mücadele Kanununun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının;
“10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu kurum ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları, özel kanunla kurulan diğer her türlü kamu kurum ve kuruluşları; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur kadroları ile sözleşmeli personel pozisyonlarına ve sürekli işçi kadrolarına bu madde hükümleri çerçevesinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca hak sahibi olduğu belirlenerek Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve
Başkanlıkça kura sonucu atama teklifi yapılanları atamak zorundadır.” hükmü,
2828 Sosyal Hizmetler Kanunu ek 1 inci maddesinin (d) fıkrasının;
“190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında kalan kurumlar da bu madde kapsamında istihdamla yükümlü oldukları kadro ve pozisyonları Devlet Personel Başkanlığına bildirmek zorundadır. Ancak, bu kurumlara yapılacak yerleştirmelerde ilgili kurumların talep ettikleri kadro ve statüler esas alınır.” hükmü, ve
4857 Sayılı İş Kanunu 30 uncu maddesinin;
“İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde dört engelli ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi veya 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar
Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.” hükmü uygulanırken de sorun yaşanmaktadır. Kamu hizmetine girme alanının çerçevesi çizilebilmiş olsa idi; ya da “122 sayılı İLO Sözleşmesi” gereği gibi uygulanabilse idi, kamu hizmetlerine girme önceliği olanların kamunun bilinen alanlarında yığılmalarını önlenmek mümkün olduğu gibi, toplumun bu dezavantajlı kesimine daha çok istihdam alanı da sağlanabilirdi.
7. Sınav
Kamu hizmetine girme hakkının kullanımını sağlayacak ön koşul, aleni bir ilan ve objektif koşullarda yapılan bir sınav uygulamasıdır. Anayasada dolaylı, kanunlarda doğrudan liyakat/sınav sistemine dair açıklamalar bulunmasına rağmen, kamu personeli seçiminde sınav uygulaması, hala istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Oysa liyakat esaslı personel seçimi etkin bir kamu hizmeti sunulmasının veya kamu şirketi yönetiminin ön koşuludur.
Kamu personeli seçiminde sınav uygulaması, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gibi tüm istihdam şekillerini kapsayacak şekilde ya genel bir düzenleme ile veya objektifliği sağlayacak şekilde 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun, 6253 Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu veya 399 sayılı sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede gibi özel düzenlemelerle sağlanmalı ve merkezi sınavdan istisna tutulan (657 sayılı Devlet Memurları Kanunun istisnai memuriyete ilişkin 59 uncu maddesi, üst kademe yöneticilerin atanmasına ilişkin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 35 ve ek 36 ncı maddeleri, işçi ve sözleşmeli personel alımına ilişkin düzenlemeler gibi) kamu görevlerine atamada da objektiflik ölçüsüne bağlı kalınmalıdır.
7.1. Sınavlarla ilgili düzenlemeler ve sonuçları
Liyakat esaslı personel seçmek amacı ile “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar için Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, 7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasları, Mahalli İdarelere İlk Defa Atanacaklara Dair Sınav ve Atama Yönetmeliği” gibi genel yönetmelikler veya “Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı İlk Defa Göreve Başlayacaklar için Yapılacak Sınavlar Hakkında Yönetmelik, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik” gibi kurumsal yönetmelikler yayımlanmıştır. Ancak, kamuoyunda, kamu personeli seçiminde hala liyakat tartışması yaşanmaktadır.
Kamu hizmetlerine memur statüsünde atama işlemi “Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik” kapsamında, ayrıca bir sınav yapılmadan gerçekleşmesi halinde, yazımızın (6.) ncı kısmında yer verilen İLO sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Anayasal hak ve güvenceler kapsamında, liyakat esaslı bir atama işlemi olacağı değerlendirilmektedir.
Kadro, pozisyon ve görevlerine personel atayacak teşkilatlar, bu işlemi, merkezi sınavla ilişkilendirilmeden objektif koşularda kendilerinin yapacakları adil bir sınavla gerçekleştirmeleri halinde de liyakat esaslı bir işlemi gerçekleşmiş olurlar. Bu yöntemin dışında yapılan (Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar hakkındaki Yönetmeliğin 3 üncü maddesi ile ek 5 ila ek 9 uncu maddeleri, Mahalli İdarelere İlk Defa Atanacaklara Dair Sınav ve Atama Yönetmeliği kapsamında) memur atamalarında ise liyakat tartışması yapılmaktadır.
Diğer taraftan, kamu kesiminde birçok kurum, kuruluş, işletme, şirket gibi teşkilatların yürüttükleri faaliyetlerin tamamını veya bir kısmını (kamu bankaları, KİT dışında kalan A.Ş. ler, PTT, TSE, yükseköğretim kurumları, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı gibi kurum ve kuruluşlar) işçi veya sözleşmeli statüsündeki personel eliyle yürütülmektedir. Kamuda iş akdi veya idari hizmet sözleşmesi ile istidam edilenlerin de İLO ve Anayasal hak ve güvenceler kapsamında liyakat esaslı bir seçim yöntemi ile istihdam edilmeleri uygun olacaktır.
Bu itibarla, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 2 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a, b, c, g ve ğ gibi) bentlerinin; 7/15754 sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların 15 inci maddesinin “… söz konusu cetvelde belirlenen asgari niteliklere, hizmetin gereği ilave nitelikler belirleyebilirler hükmünün”, ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinden sonraki düzenlemelerin ve ek 5 inci maddesinin; KİT’lerde ihale yoluyla hizmet satın alınması ile Türkiye İş Kurumunun kamu için istihdam garantili kurslarının; diğer kamu kurumlarının özel sınav yönetmeliklerindeki ucu açık hususlarının veya kamu teşkilatlarının mevzuatlarında sınav öngörülmeyen hususlarının, liyakati sağlayacak şekilde düzenlenmesi önem arz etmektedir.
SONUÇ: Kamu istihdamı, 1980 sonrası yapılan iki temel düzenleme çerçevesinde yürütülmekte idi. Bu düzenlemeler, genel yönetim kapsamındaki idareler (5018 sayılı Kanunun 3/a maddesi) ve mahalli idareler için 190 sayılı Genel Kadro ve Usulu Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve KİT ler için de 399 sayılı sayılı Kanun Hükmünde Kararnamedir. Bu kararnamelerin dışında kalan (190 sayılı KHK nın 3 üncü maddesi ile 399 sayılı KHK nın 57 inci maddesi kapsamında olan) kamu teşkilatı sayısı son derece sınırlı idi.
Günümüzde kamu istihdamı yazımızın (1 ila 5 inci bölümünde) açıklandığı üzere çok sayıda düzenleme ve idare tarafından yürütülmektedir. Kamu istihdamının çok sayıda mevzuat ve idare tarafından yürütülmesinin sonuçlarının;
Öncelikle kamunun küçük iş yerlerinin temizlik hizmet ihtiyacı başta olmak üzere, güvenlik, şoförlük, bakım onarım gibi hizmet ihtiyaçları; yaşadıkları yörede sosyal yardımlarla hayatını idame ettiren kişilere öncelik verilerek, İŞKUR’ a iş başvurusunda bulunanlar arasında her yıl kura ile belirlenecek kişiler eliyle gördürülmesinin sosyal ve ekonomik faydalarının;
Kamu hizmeti sunumunda kullanılan teknoloji araçların sürekli geliştirilmesine, yeni teknolojik araçların sisteme dahil edilmesine ve onca özelleştirme yapılmış olmasına rağmen, kamu işgücü ihtiyacının niceliksel olarak artma sebeplerinin;
Kamuda adalet ve liyakat ilkeleri özelinde, güncel ve gelecekteki beklentiler çerçevesinde sınavsız (istisnai memuriyet, üst kadem yönetici gibi) personel olabilmenin koşullarının ve sonuçlarının;
Mahalli idarelerde, Milli Eğitim Bakanlığında, Sağlık Bakanlığında olduğu gibi diğer kamu idarelerinde de norm kadro uygulamasının faydalarının; yetkin bir komisyon tarafından incelenmesi, komisyon önerilerinin kamuoyunda tartışılması ve genel kabul gören önerilerin uygulamaya konulması, kamu istihdamı politikasına önemli katkı sağlayacaktır
Recep BACI
Strateji ve Bütçe Uzmanı
Comments